Pilavcı’nın Sevimli Kedi Arkadaşı Masalı
Bir zamanlar, beyaz badanalı küçük bir evin hemen yanında Pilavcı Hasan adında sevecen bir adam yaşardı. Pilavcı Hasan, mahalle sakinleri arasında çok sevilen biriydi çünkü her gün lezzetli pilavlar yapar ve insanları mutlu ederdi. Onun pilavlarının tadı dillere destan olmuştu.
Pilavcı Hasan'ın tek bir arkadaşı vardı: Pofuduk isimli bir kedi. Pofuduk, tüyleri beyaz ve kabarık olan, iri gözlü bir kedi idi. Mahalledeki herkes onu çok seviyordu çünkü o hiç kimseden zarar gelmeyeceğini bilirdi. Günün büyük bir bölümünde, Pofuduk Pilavcı'nın tezgahının altında uyurken bulunabilirdi.
Bir sabah, Pilavcı Hasan tuhaf bir ses duydu. Ne olduğunu anlamak için dışarıya çıktığında, büyük bir şaşkınlıkla karşılaştı. Ormanın derinliklerinden gelen korkunç bir canavar, kasabaya doğru yol alıyordu. Mahalle sakinleri telaşla kaçışırken, canavarın üzerine yürüyen Pilavcı Hasan'ın gözleri dolu doluydu.
"Dur!" diye bağırdı Pilavcı Hasan cesurca. "Sana en lezzetli pilavları pişireceğim. Sana ne gerek var böyle korku saçmaya?"
Canavar şaşkınlıkla durdu ve Pilavcı Hasan'a baktı. "Pilav mı?" diye sordu merakla.
Evet, canavar pilav seviyordu ve bu gerçek herkes tarafından biliniyordu. Pilavcı Hasan, hemen büyük bir kazanla evine döndü ve en lezzetli pilavı pişirmek için çalışmalara başladı. Pofuduk da hemen yanında yer aldı ve tüm hazırlıkları dikkatle izledi.
Pilavcı Hasan'ın yemek pişirme becerisi efsaneviydi. O gün, olağanüstü bir çaba sarf ederek, en muhteşem pilavı hazırladı. Tepsi tepsi harika kokulu pilavları canavarın önüne serdi. Canavar şaşkınlıkla durdu ve önce biraz iç çekti. Ardından, gözleri ışıl ışıl parladı ve hevesle pilavlara saldırdı.
Pilavcı Hasan ve Pofuduk, canavarın mutluluğunu izlerken, mahalle sakinleri de sükûnetle yaklaştılar. Herkesin yüzündeki korku yerini sevince bıraktı. Canavar, Pilavcı Hasan'ın pişirdiği o harika pilav sayesinde kendi doğasını değiştirmişti. Artık bir dost olmuştu.
Mahalle sakinleri, Pilavcı Hasan'a minnettarlıkla teşekkür ettiler ve canavara "Dost" adını verdiler. Bundan sonra, Dost kasabada yaşamaya başladı ve herkes onu sevdi. Canavarın zararsız olduğunu kanıtladığı için Pilavcı Hasan büyük bir saygınlık kazandı.
Pilavcı Hasan ve Pofuduk, kasabanın en sevilen ikilisi haline geldi. Onlar, dostluk ve paylaşmanın gücünü öğreten bir masal oldular. İnsanların farklı olduğunu anlamalarına yardımcı oldular ve korkunun arkasında iyi bir niyet olabileceğini gösterdiler.
Ve o günden sonra, Pilavcı Hasan'ın pilavları daha da ün saldı. Herkes onun elinden çıkan pilavlardan tadabilmek için sırayagirmeye başladı. Kasaba, birbirleriyle paylaşmanın ve anlayışlı olmanın önemini öğrenmişti.
Pilavcı Hasan, sadece pilavlarıyla değil, kalbiyle de insanlara hizmet etmekten mutluluk duyuyordu. Her gün yeni bir lezzet denemek için tezgahının başına geçerken, Pofuduk da onun yanından ayrılmazdı. İkisi, kasabanın neşesiydi ve birlikte harika bir ekip oluşturmuşlardı.
Pofuduk, mahalledeki çocuklar arasında da çok popüler bir kediydi. Onun şirin miyavlamaları ve oyunları, çocukların yüzlerinde gülümsemelere sebep olurdu. Pilavcı Hasan'ın dükkânının önünde her zaman bir grup çocuk toplanırdı. Pofuduk, onlara dostça yaklaşır, tüylerini okşamalarına izin verir ve onlarla oynamaktan büyük keyif alırdı.
Bir akşam, kasabadaki bir haber herkesi tedirgin etti. Ormandan korkunç bir ejderha ortaya çıkmıştı ve kasabaya doğru ilerliyordu. İnsanlar korku içinde evlerine kapanmışlardı. Bu sefer, Pilavcı Hasan ve Pofuduk da tedirgin olmuşlardı, ancak cesaretlerini kaybetmediler.
Pilavcı Hasan, hemen dükkânını kapatıp, Pofuduk'u da yanına alarak ormana doğru ilerledi. Ejderha ile yüzleşmek için hazırdılar. Ormanda dolaşırken, derin bir mağaraya ulaştılar. Mağaranın içinde, ürkütücü bir ejderha yattığını gördüler. Ancak, Pilavcı Hasan'ın kalbindeki sevgi ve Pofuduk'un masumiyeti, onları korkularının üstesinden gelmeye teşvik etti.
Pilavcı Hasan, ejderhanın yanına yaklaştı ve "Merhaba, dostum" dedi. Ejderha gözlerini açtı ve şaşkınlıkla baktı. "Kim benim dostum olabilir ki?" diye sordu ejderha.
Pilavcı Hasan gülümseyerek devam etti: "Sana en lezzetli pilavları pişireceğim. O kadar güzel olacak ki, senin içindeki korkunun yok olup yerini sevgi alacak."
Ejderha şaşkınlıkla dinledi ve kabul etti. Pilavcı Hasan ve Pofuduk, müthiş bir ekip çalışmasıyla mağarada ateşi yakıp pilavı pişirmeye başladılar. Kokusu etrafa yayılan pilav, ejderhanın iştahını kabarttı.
Sonunda, ejderha Pilavcı Hasan'ın hazırladığı lezzetli pilavı yemeye başladı. Pilavcı Hasan'ın kalbinden gelen sevgi enerjisi, ejderhanın içindeki korkuyu ve öfkeyi yok etti. Ejderha artık dostça bir şekilde gülümsedi ve Pilavcı Hasan'a minnettarlıkla teşekkür etti.
Kasaba halkı, Pilavcı Hasan'ın cesareti ve sevgi dolu yaklaşımını duyduklarında büyük bir sevinçle bir araya geldi. Ejderhayı gerçek dostları olarak kabul ettiler ve ona "Sevgi" adını verdiler. Artık Sevgi, kasabanın gökyüzünde uçan koruyucusu olmuştu.
Bu olaydan sonra, kasabadaki insanlar ve hayvanlar arasındaki ilişki daha da güçlendi. Herkes birbirine yardım etmeye,
Pilavcı Hasan’ın sevgisi ve dostluğu dünyayı değiştirebilir. ️
Bu masalı okumak benim için çok keyifliydi. İnsan ve hayvan arasındaki dostluğun gücünü gösteren harika bir hikaye #sevgi #dostluk
Harika bir masal, dostluk ve paylaşma üzerine güzel bir öğretisi var