Bir zamanlar uzak, büyülü bir krallıkta, İffetli Prenses adında güzel ve sevgi dolu bir genç kız yaşarmış. İffetli Prenses'in kalbi, safiyeti ve cesareti tüm halkın dikkatini çekerken, onun en büyük özelliği Allah'ın korumasına olan inancıymış.
Bir gün, krallığın sınırlarında karanlık bir şeytani varlık ortaya çıkmış. Bu varlık, kötülük tohumları eken ve insanların umutlarını çalan bir cadıydı. Her gece, kötülük tohumlarından oluşan sisler yayarak insanların kalplerini karanlığa boğuyordu. Cadının yaptıkları karşısında endişelenen halk, İffetli Prenses'e başvurdu.
İffetli Prenses, halkının çağrısını duyunca hemen harekete geçti. Allah'a dua ederek güç ve cesaret diledi. Ardından, gizemli ormanda yaşayan ve doğaüstü güçleri olan bir periyle tanışmak üzere yola çıktı. Yolculuğu boyunca, zorlu engellerle karşılaştı, ancak içindeki azim ve sevgiyle hepsini aşmayı başardı.
Sonunda periyle buluşan İffetli Prenses, kötülük sisine karşı nasıl savaşacağını öğrendi. Peri, ona bir hazine dolu sandık verdi ve dedi ki: "Bu sandıkta, içindeki ışığı kullanarak kötülüğü yok edebileceksin. Ancak, bu gücünü sadece Allah'ın koruması altında kullanmayı unutma."
İffetli Prenses, sandığı alıp krallığa geri döndüğünde, cadının yaydığı karanlık sis artık her yerde yayılmıştı. İffetli Prenses, sandığı açtı ve içinden yükselen ışığı gözler önüne serdi. Işıkla beraber kalplerindeki kötülük tohumları birer birer yok olmaya başladı.
Halk, İffetli Prenses'in mucizevi gücünü görünce sevinçle ayağa kalktı. Kalplerine yeniden umut ve sevgi yerleşti. Cadıyı yenmek için bir plan yapmaya karar verdiler. İffetli Prenses ve halkı, bir araya gelerek cadının bulunduğu yere doğru ilerledi.
Cadı, İffetli Prenses'in gelişini hissetti. Kötülük tohumlarını daha da yoğunlaştırarak ona saldırdı. Ancak İffetli Prenses, peri tarafından verilen güce dayanarak kararlılıkla savaştı. Cadı, şaşkınlık içinde geri çekildi.
Sonunda, İffetli Prenses cadıyı yendi ve kötülüğün krallığından uzaklaştırdı. Krallık, tekrar aydınlığa kavuştu ve halkı sevinç içinde yaşamaya başladı. İffetli Prenses, Allah'ın korumasının gücünü göstermiş ve krallığını kötülükten arındırmıştı.
İffetli Prenses'in cesareti ve sevgisi efsane oldu. Halk, onun adını yüreklerine yazdırdı ve krallığın gelecek nesilleri onun hikayesini dilden dile aktardı. İffetli Prenses, her zaman Allah'ın korumasına inanmış ve sevgi dolu kalbiyle insanlara umut olmuştu.
Ve böylece, İffetli Prenses ve Allah'ın Korusu Masalı, çocukların kalplerine sevgi ve cesaret toaşlayan bir masal olarak geçmişte kalmıştı. İffetli Prenses'in hikayesi, her dudaktan düşen bir ezgi gibi yayıldı ve insanları derinden etkiledi.
Yıllar geçti ve İffetli Prenses artık yaşlanmıştı, ancak kalbindeki sevgi ve inanç hiç solmadı. Bir gün krallığın genç bir kızı olan Ela, İffetli Prenses'in hikayesini duydu. Masaldaki cesaret ve iyilik dolu sözler, onun kalbini hareketlendirdi ve içindeki merak uyandırdı.
Ela, İffetli Prenses'i dinlemek için sarayın en yüksek kulesine çıktı. Yaşlı prenses, Ela'yı sıcak bir tebessümle karşıladı ve onunla sohbet etmeye başladı. Ela, İffetli Prenses'in hayatındaki zorlukları, cadının kötülüğünü nasıl yendiğini ve Allah'ın korumasının gücünü öğrenmek istedi.
İffetli Prenses, Ela'ya büyük bir gizemle anlatmaya başladı: "Sevgili Ela, iyilik ve cesaret asla yaşlanmaz. Benim hikayemdeki en önemli şeylerden biri inançtır. İnanç, içimizdeki ışığı ateşleyen bir güçtür. Cadı, kötülük tohumlarıyla insanların umutlarını yok etmeye çalıştı, ancak ben inancımı kaybetmedim. Allah'ın korumasına olan güvenimle mücadele ettim ve zafer kazandım."
Ela, heyecanla kulak verdi ve derinden etkilendi. İffetli Prenses'in sözleriyle dolu dolu kalbi, cesaretle doldu. O da İffetli Prenses gibi kötülüğe karşı durmak istedi. Bu yüzden İffetli Prenses'e şöyle sordu: "Peki, İffetli Prenses, nasıl kötülükle savaşabilirim? Ben de bir prenses olabilir miyim?"
İffetli Prenses, Ela'nın gözlerine bakarak şöyle cevap verdi: "Sevgili Ela, gerçek bir prenseslik içten gelen sevgi ve iyilikle ölçülür. Kendindeki potansiyeli ve içindeki gücü keşfetmen gerekiyor. Her bir insanın içinde bir ışık var ve senin görevin bu ışığı parlatmak. Allah'ın korumasının gücünü hissetmek için saf bir kalbe sahip olmalısın."
Ela, İffetli Prenses'in bu bilgeliğini derinlemesine düşündü. İçindeki ışığı keşfetmek, iyilikle büyümek ve Allah'ın koruması altında olmak istedi. İffetli Prenses, ona bir hediye verdi. İçinde sihirli bir ayna olan bu hediye, Ela'nın kalbindeki ışığı yansıtacak ve ona doğru yolu gösterecekti.
Ela, İffetli Prenses'ten aldığı aynayı dikkatle tuttu. Aynaya baktığında, içindeki özgün potansiyeli ve Allah'ın korumasını gördü. Artık Ela, kendi masalını yazmak için ilham almıştı. İffetli Prenses'in hikayesi, yeni bir başlangıç noktası olmuştu.
Ela, İffetli Prenses'in mirasını taşıyarak krallığa geri döndü. Cesaretle kötülükle savaşmaya kararlıydı ve insanlara İffetli Prenses'in hikayesini anlatmaya başladı. Herkesin kalbin
İffetli Prenses bir masal kahramanı