Yargıcın Bilge Öğütleri Masalı

Yargıcın Bilge Öğütleri Masalı

Bir zamanlar, uzak bir krallıkta huzur ve adalet içinde yaşayan bir kral vardı. Bu kralın adı Kadir'di ve en büyük tutkusu insanların arasında barış ve uyumun sağlanmasıydı. Kadir'in adaletiyle ünlü olan bu krallığını düşmanları bile takdir ederdi.

Kadir'in hüküm sürdüğü şehirde, yüzlerce insan sorunlarını çözmek için onun huzuruna gelirdi. Kadir, her geleni dikkatle dinler, yaşanan anlaşmazlıklara adil çözümler bulurdu. Ancak Kadir'in en büyük özelliği, insanlara bilgelik dolu öğütler vermesiydi.

Halk, Kadir'in öğütlerine çok değer verir ve onları uygulamaya çalışırdı. Bu durumdan haberdar olan bir masalcı, halkın daha fazla faydalanabilmesi için Kadir'in bilge öğütlerini masal formunda yazmaya karar verdi.

Masalcı, masalına "Yargıcın Bilge Öğütleri" adını verdi ve hemen kaleme koyuldu.

Bir gün, Kadir'in adalet sarayında bir toplantı düzenlenmişti. Sarayın koridorları insanlarla dolmuş, herkes sesini duyurabilmek için sıraya girmişti. İnsanlar arasında biraz heyecan vardı, çünkü herkes Kadir'in bilge öğütlerini duymak ve hikayelerini ona anlatmak istiyordu.

Kadir tahtına oturdu ve sessizlik hakim oldu. Masalcı, toplantının başında hikayesine giriş yaparak masal anlatıcısı rolüne büründü:

"Sevgili çocuklar, bugün size Yargıcın Bilge Öğütleri masalını anlatacağım. Bu masal, uzun zaman önce yaşanan gerçek olayların izinden gitmektedir. Umarım bu öğütler sizin için de önemli olur."

Çocuklar merakla masalcıyı dinlemeye başladılar.

Masalcı devam etti:

"Bir zamanlar, bu krallığın en bilge yargıcı olan Kadir, insanlara adalet dağıtarak halkının sevgisini kazanmıştı. Kadir, sarayında otururken karşısında bir kadın belirdi. Kadın, derin bir iç çekti ve söze başladı:

'Yargıç Efendi, benim komşumla aramızda bir anlaşmazlık var. Onun çocukları sürekli bahçeme giriyor ve bitkilerimi mahvediyorlar. Çok üzgünüm, bu durum canımı sıkıyor.'

Kadir düşündü ve ardından kadına şu soruyu sordu: 'Peki, bu durumu onunla konuşmayı denediniz mi?'

Kadın şaşkınlıkla cevap verdi: 'Hayır, efendim. Bu konuyu onunla paylaşmamıştım.'

Kadir hafifçe gülümsedi ve kadına şöyle dedi: 'Sevgili komşunuzun çocukları belki de bitkilerinizi yanlışlıkla zarar vermektedirler. Onları uyarmadan, durumu anlatmadan önce gerçek niyetlerini bilemeyiz. En iyisi, onlarla konuşup durumu paylaşmaya çalışın. İnsanları anlamadan, anlaşmazlıklara çözüm bulmak zordur.'

Kadın yargıcın sözlerini dikkatle dinledi ve saraydan ayrıldı."

Masalcı, çocuklara dönerek devam etti:

"İşte çocuklar, bu öğüdün anlamMasalcı, çocuklara dönerek devam etti:

"İşte çocuklar, bu öğüdün anlamı oldukça derin. Kadir, insanların birbirini anlamadan hüküm vermenin doğru olmadığını anlatmak istemişti. İnsanlar arasında anlaşmazlıklar yaşandığında, öncelikle karşı tarafa kulak vermeli ve onların niyetlerini anlamaya çalışmalıyız."

Çocuklar masalı merakla dinliyor, gözleri parıldıyordu.

Masalcı devam etti:

"Bir başka gün, yine Kadir'in adalet sarayında bir genç adam belirdi. Adamın yüzünde endişe vardı ve söze başladı:

'Yargıç Efendi, benim en yakın arkadaşım beni ihanetle suçluyor. Oysa ben ona hiç zarar vermedim. Gerçekleri anlatabilmem için onun önünde yalvarmaktan başka çarem yok mu?'

Kadir düşündü ve adamın gözlerinin içine bakarak şu soruyu sordu: 'Sevgili genç, senin için önemli olan dostluğunuzun kıymeti mi, yoksa başkalarının senin hakkında ne düşündüğü mü?'

Adam düşündü ve cevap verdi: 'Yargıcım, dostluğum benim için çok değerlidir. Başkalarının bana inanması ya da inanmaması önemli değildir.'

Kadir, adamın omzuna dokunarak şöyle dedi: 'Sevgili genç, dostluğunuzun değeri size bağlıdır. Eğer gerçekten masum olduğunuza inanıyorsanız, dostunuzla konuşup durumu açıklamaya çalışın. Gerçek dostluklar, birbirimize güvenmekle başlar. İnsanların fısıltılarına aldırış etmeden, kendi kalbimizdeki doğrulara yönelmeliyiz.'"

Masalcı duraksadı ve çocuklara dönerek devam etti:

"Çocuklar, bu öğütler Yargıcın Bilge Öğütleri içinde yer alır. Kadir'in hikayesi ve adalet dolu öğütleri, insanların hayatlarına ışık tutmuştur. Onun bilgeliği ve anlayışı sayesinde, bu krallıkta barış ve uyum hakim olmuştur. Herkesin yargılanma hakkının olduğu bu topraklarda, insanlar sorunlarını çözerken önce karşı tarafı anlamaya çalışmalı, sonra da adil ve doğru kararlar vermeye gayret etmelidir."

Çocuklar büyülü bir şekilde dinlemişlerdi ve masalcı son cümlesini söyledi:

"Ve işte, Yargıcın Bilge Öğütleri masalı burada sona eriyor. Umuyorum ki bu masaldan aldığınız derslerle hayatta hep adaleti, anlayışı ve dostluğu önemseyen insanlar olursunuz."

Masalcı sessizce masanın arkasına geçti ve çocuklar alkışlamaya başladılar. Her biri içindeki bilgelik ışığını uyandırmış, Yargıcın Bilge Öğütleri masalının etkisi altında kalmışlardı.