Eğitici ve Zeka Geliştirici Masallar Oku

Bitkilerle Bir Gün Masalı

Bitkilerle Bir Gün Masalı: Uzun zaman önce, bir dünyada bitkilerin büyüdüğü ve konuştukları bir ormanda yaşayan küçük bir kız çocuğu olan Ela vardı. Ela, bitkilerle olan bağını keşfetmek için bir maceraya çıkmaya karar verdi.

Bir sabah güneş doğarken Ela, rengarenk çiçeklerin arasında dolaşıyordu. İlk olarak, ona merhaba diyen bir gülle tanıştı. Gül, yemyeşil yaprakları arasından sıcacık bir sesle Ela’ya şöyle dedi: “Merhaba Ela, seninle sohbet etmek çok güzel. Benim adım Leylak. Çevremizdeki diğer bitkilerle de tanışmak ister misin?”

Ela’nın gözleri parladı ve heyecanla Leylak’a katıldı. Yavaş yavaş, etrafı ağaçlarla kaplı büyük bir meydana geldiler. Bu meydan çeşitli bitki türleriyle doluydu. Önceki gün hiç fark etmediği bu güzellikler karşısında Ela inanılmaz bir sevinç hissetti.

Derken, yüksek bir ağacın dalları arasından sarkan ve Ela’ya gülümseyen bir asma sarmaşığı belirdi. Asma sarmaşığı heyecanlı bir şekilde konuştu: “Ben Pamuk, asma sarmaşığıyım! Sizleri aşağıda bekleyen gizemli mağarama davet ediyorum.” Ela, Pamuk’un davetini memnuniyetle kabul etti ve diğer bitkilerle birlikte asma sarmaşığına doğru ilerledi.

Mağaraya vardıklarında, içindeki atmosferin büyüleyici olduğunu gördüler. Mağara duvarlarından sızan ışık, bitkilerin yaprakları üzerinde dans ediyor gibiydi. İçeride, devasa bir çınar ağacı olan Koca Paşa’yı buldular. Koca Paşa, onlara ormanda yaşayan tüm bitkilerin lideri olduğunu söyledi.

Koca Paşa, bitkilerin Ela’ya güçlerini ve yeteneklerini göstermesini istedi. İlk olarak, fesleğen büyülü kokusunu yayarak Ela’nın enerjisini artırdı. Ardından, menekşe zihinsel bir bağlantı kurarak Ela’ya ormanda kaybolmaması için ipuçları verdi. Sarı papatyalar ise Ela’nın moralini yükselterek ona cesaret verdiler.

Ela, bitkilerin bu özel güçlerinden çok etkilendi ve hepsine minnettarlıkla teşekkür etti. Ancak, Ela hala bitkilerle iletişim kurmanın daha fazlasını öğrenmek istiyordu. O gece uyumadan önce dilek tutan Ela, bitkilerle daha derin bir bağlantı kurma arzusuyla uyandı.

Ertesi sabah, Ela ormandaki bitkilerle birlikte Koca Paşa’nın meydanında toplandı. Koca Paşa, Ela’ya özel bir yetenek vermek için onunla konuştu ve “Küçük Ela, senin dileğini gerçekleştireceğim. Artık bitkilerin diliyle konuşabileceksin” dedi.

Ela, şaşkınlık ve sevinçle dolu bir şekilde etrafına baktı ve mırıldandı: “Bitkilerin dilini anlayabilmek! Bu mükemmel bir yetenek!”

Artık Ela, bitkilerin hislerini ve düşüncelerini anlayabiliyor ve onlarla konuşabiliyordu. Ormanda yaşayan bitkilerEla’nın yeni yeteneğiyle birlikte, ormanda yaşayan bitkilerle daha derin bir ilişki kurdu. Her gün dostları olan çiçeklerle sohbet ediyor ve onların hikayelerini dinliyordu. Bir sabah, Ela rengarenk bir sardunya ile karşılaştı.

Sardunya, heyecanlı bir şekilde Ela’ya yaklaşarak, “Merhaba Ela! Benim adım Sedef. Bugün seninle çok önemli bir görevim var. Ormanda bir sihirli tohum bulunuyor ve onu korumamız gerekiyor.” dedi.

Ela, Sedef’in anlattıklarını ilgiyle dinlerken, macera dolu bir yolculuğa çıkmaya hazır olduğunu hissetti. İkisi, bitkilerin rehberliğinde sihirli tohumu aramak için ormanın derinliklerine doğru yola koyuldular.

Yol boyunca Ela, devasa meşe ağaçlarının altında gezindi, cılız mantarlarla tanıştı ve neşeli yapraklarla dans etti. Yorulduklarında, suyun serinletici sesiyle çağrılan Ela ve Sedef, küçük bir dereye geldi. Dere, içindeki bitkilerle birlikte melodik bir şarkı söylüyor gibiydi.

Sedef, dere kenarındaki sedir ağacının yanında dururken, Ela suya eğilerek yüzeyin altındaki su bitkilerinin yavaşça hareket ettiğini fark etti. Ela, su bitkileriyle bir anlaşma yapabilmek için gücünü kullanarak onlarla iletişim kurdu.

Su bitkileri, Ela’ya sihirli tohumun yakınlarda olduğunu ve onları takip etmesi gerektiğini söyledi. Ela ve Sedef, dereden ayrılıp ormanda ilerlemeye devam ettiler. Hava giderek daha gizemli ve yoğun bir hal aldı. Etrafını saran ağaçların dalları, sanki birbirleriyle konuşuyor gibiydi. Ela, bu doğal senfoninin içinde ilerlerken büyülendi.

Sonunda, Ela ve Sedef, esrarengiz bir mağaranın önüne geldi. Mağara kapısına yaklaştıklarında, çalılıkların arasından sinsi bir şekilde uzanan kırbaç benzeri bir bitki hareket etti. Bu bitki, “Ben Zehirli Otu’yum. Kim buradan geçmek istiyorsa önce bana meydan okumalıdır.” dedi.

Ela, Zehirli Otu’nun meydan okumasını kabul etti ve onunla karşı karşıya geldi. Ela, bitkilerin diliyle konuşarak ona dostça bir şekilde yaklaşmayı başardı. Zehirli Otu, Ela’nın sevgi ve anlayış dolu yaklaşımıyla yumuşayarak ona yol açtı.

Mağaranın içine ilerlediklerinde, sihirli tohumun parladığını gördüler. Tohum, bitkilerin gücünü koruyan ve büyüme enerjisini sağlayan bir kaynaktı. Ela, sihirli tohuma dokunduğunda bir an için tüm ormanın ışıkla dolduğunu hissetti. Artık Ela, bitkilerin koruyucusu haline gelmişti.

Ela ve Sedef, sevinçle ormana geri döndüler ve haber yayıldı. Diğer bitkiler, Ela’nın başarısını kutlamak için toplandı. Koca Paşa, Ela’yı tebrik ederek ona şöyle dedi: “Küçük Ela, sen cesaretin ve sevginle ormanda yeni bir hikaye başlattın. Bitkiler sana minnettar.”

Masalımızı Beğendiniz Mi?

Masalı Derecelendirmek için Bir Yıldıza tıklayın!

Ortalama Puan 0 / 5. Oy Sayısı: 0

Hiç Kimse Oy Vermedi, Bu Masala ilk Değerlendiren Siz Olun.

Masal Oku

Masal Oku, çocukların hayal gücünü geliştirir, eğlendirir ve öğrenmelerini sağlar. İyilik, adalet, cesaret gibi değerleri örneklerle göstererek çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlarlar. Masal okumak, çocukların hayal kurmalarını, kendilerini ifade etmelerini ve yeni fikirler üretmelerini teşvik eder. Ayrıca ebeveynlerle çocuklar arasında güçlü bir iletişim ve bağ kurulmasını sağlar. Masallar sadece eğitici değil, aynı zamanda eğlenceli zaman geçirmek için de önemlidir.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Hamdiye Bulut

    Bitkilerle Bir Gün Masalı, doğanın büyüsünü ve bitkilerle olan bağımızın önemini güzel bir şekilde anlatmış.

Başa dön tuşu