Hemşire ile ilgili Masallar

Şifa Dağıtan Yıldız: Hemşirenin Uçan Macerası Masalı

Uzak bir krallıkta, Büyülü Orman'ın derinliklerinde Şifa Dağı adında büyülü bir dağ bulunurdu. Bu dağın tepesinde, geceleri parlayan ve insanlara şifa veren mucizevi bir yıldız yaşardı. Yıldızın ışığı, hastalıkları iyileştirebilir, yaraları sarabilirdi. Fakat yıldızın gücünden haberdar olanlar, onu aramaya cesaret edemezlerdi çünkü Şifa Dağı çok tehlikeliydi.

Yıllar önce, Krallık'ta fakir bir hemşire yaşarmış. Adı Nuray'dı. Nuray, tüm kalbiyle insanları iyileştirmeye çalışırken, Şifa Dağı'nın gizli gücü hakkında duyumlar almıştı. Bir gece, gökyüzünde parlayan yıldızı görerek bir dilek tutmuştu:

"Sevgili yıldız, beni Şifa Dağı'na yönlendir ve insanlara yardım etme gücünü bana ver. Onların acılarını dindirebilir ve mutlu bir dünya yaratabilirim!"

Nuray'ın samimi dileği, yıldızın kalbine dokunmuştu. Yıldız, Nuray'a özel bir hediyeyi layık görmüştü. Bir sabah uyandığında, Nuray'ın yatağının yanında uçan bir cüce bekliyordu. Cüce, adı Şenol olan bir peri cücesiydi ve yıldızın hediyesini taşıyordu.

"Merhaba Nuray!" dedi Şenol. "Ben Şifa Dağı'nın koruyucusu ve sana uçma gücü verildi. Artık herhangi bir yere uçabilirsin ve insanlara yardım edebilirsin. Ancak unutma, bu gücün büyük sorumluluk gerektirdiğini. Kötülük amacıyla kullanmamalısın."

Nuray, heyecanla Şenol'ün eline dokundu ve uçmaya başladı. O andan itibaren, gökyüzünde süzülerek hastalıkları iyileştirme yeteneği kazanmıştı. Büyük bir sevinçle, Krallık'taki insanlara yardım etmek için yola çıktı.

Nuray, ilk olarak köyde yaşayan hasta bir çocuğa yardım etti. Minik Ali'nin vücudu ateşle yanıyor, annesi çaresizce ona bakmaya çalışıyordu. Nuray, ellerini Ali'nin üzerine koydu ve yıldızın mucizesini sergiledi. Gözlerini açan Ali, tamamen iyileşmişti. Haberi duyan diğer köylüler, Nuray'ın yanına akın etti ve ondan yardım dilendi.

Bu olaydan sonra, Nuray'ın ünü tüm Krallık'a yayıldı. İnsanlar, umutsuz vakalarda bile ondan yardım istemeye başladı. Sıra dışı yeteneğiyle, birçok hastayı şifa bulduran Nuray, artık Şifa Dağı'nın en sevilen koruyucusu olmuştu.

Ancak, gücünü kullanırken bazen zorluklarla karşılaştı. Bir gün, Krallık'ta çıkan büyük bir yangında, birçok ev ve orman yandı. İnsanlar panik içinde kurtulmaya çalışırken, Nuray da uçarak yangını söndürmeye çalıştı. Fakat ateş, çok hızlı yayılıyordu ve Nuray'ın gücü yetmiyordu. İçindeki umutsuzluk duygusu büyüyerek onu sararken, gökyüzünde şimşekler çaktı ve yağmur başladı. Nuray'ın duası, yağmur olarak geri dönmüştNuray'ın duası, yağmur olarak geri dönmüş ve yangını söndürmeye yardımcı olmuştu. Bir anda ortaya çıkan bu mucizevi olay, insanların Nuray'a olan inancını daha da pekiştirmişti.

Nuray, krallığın huzurunu ve sağlığını korumak için sürekli olarak çalışıyordu. İnsanlar onu Şifa Meleği olarak adlandırıyor ve her defasında dualarla ona teşekkür ediyorlardı.

Bir gün, Krallık'ta korkunç bir salgın hastalık baş gösterdi. Hastaların sayısı hızla artıyor ve tedavi yöntemleri yetersiz kalıyordu. Nuray, salgının yayılmasını durdurmak için elinden geleni yapıyordu, ancak büyük bir zorlukla karşılaşıyordu.

Yıldızın ışığına yönelen bir gece, Nuray şifa verici gücünü artırmak için Şifa Dağı'na doğru uçmaya karar verdi. Dağa vardığında, karşısına kocaman bir kapı çıktı. Kapıda yazan yazıyı okudu:

"Şifa Dağı'nın kalbinde, sonsuz güzelliklerin saklı olduğu odada gerçek gücünü bulabilirsin. Ancak bu odada sana işlenmiş olan sınavları geçmelisin."

Nuray, içindeki cesareti topladı ve kapıyı açtı. İçeriye girdiğinde, farklı renkte ışıklarla aydınlanmış büyülü bir odada buldu kendini. Odanın ortasında, üç büyülü kadeh duruyordu.

Nuray, masal anlatıcısı gibi devam etti:

"Birinci kadehte, insanlara şifa vermek için sahip olduğum gücü bulacaksın," dedi bir ses. "Ancak bunu sadece doğru niyetle kullanmalısın."

Nuray, şeffaf kadehi eline aldı ve içine baktı. Kadehin içinde, insanların acı çektiği görüntüler belirdi. Nuray, kalbindeki merhametle, onları iyileştirmek için gücünü kullanacağına söz verdi.

Masal anlatıcısı olarak devam ettim:

"İkinci kadehte, cesaretin sınavını vereceksin," dedi bir başka ses. "Karşına çıkacak zorluklar karşısında asla vazgeçmemeli ve inançla ilerlemelisin."

Nuray, altın kadehi eline aldı ve içine baktı. Kadehin içinde, alevli engeller ve yıldırımların olduğu bir labirent belirdi. Nuray, gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Cesaretiyle dolu, adımlarını attı ve her engeli atlatarak labirenti geçti.

Sonunda, üçüncü kadehe geldi. Bir kadın sesi ona şöyle dedi:

"Üçüncü kadehte, sevginin gücünü keşfedeceksin," dedi. "Yıldızın şifa verici ışığı sadece sevgiyle birleştiğinde gerçek anlamını bulur."

Nuray, inci dolu kadehi eline aldı ve içine baktı. Kadehin içinde, insanların birbirlerine yardım ettiği ve sevgi dolu anlar belirdi. Nuray'ın kalbi, içindeki sevgiyle dolup taştı.

O andan sonra, Nuray Şifa Dağı'ndan güçlenmiş olarak ayrıldı. İnsanlara yardım etmek için uçtuğunda, yıldızın ışığı daha da parlaklaşmıştı. Salgın hastalıkla savaşta, Nur

Masalımızı Beğendiniz Mi?

Masalı Derecelendirmek için Bir Yıldıza tıklayın!

Ortalama Puan 0 / 5. Oy Sayısı: 0

Hiç Kimse Oy Vermedi, Bu Masala ilk Değerlendiren Siz Olun.

Masal Oku

Masal Oku, çocukların hayal gücünü geliştirir, eğlendirir ve öğrenmelerini sağlar. İyilik, adalet, cesaret gibi değerleri örneklerle göstererek çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlarlar. Masal okumak, çocukların hayal kurmalarını, kendilerini ifade etmelerini ve yeni fikirler üretmelerini teşvik eder. Ayrıca ebeveynlerle çocuklar arasında güçlü bir iletişim ve bağ kurulmasını sağlar. Masallar sadece eğitici değil, aynı zamanda eğlenceli zaman geçirmek için de önemlidir.

Bir Yorum

  1. Okan Cengiz

    Bu masal sıcacık bir hikaye. İnsanların acılarını dindirmek için gösterilen çabanın karşılığının sevgi ve cesaretle geldiğini anlatıyor. Güzel bir öykü, ilham verici.

Başa dön tuşu