Satıcı ile ilgili Masallar

Şifa Dağıtan Satıcı Masalı

Bir zamanlar, uzak bir köyde Şifa Dağı adında büyülü bir yer vardı. Bu dağın zirvesi, gizemli bitkilerle dolu büyülü bir bahçeyle süslüydü. Bahçede yetişen bitkilerin şifalı güçleri eşsizdi ve köylüler arasında ünlüydü. Ancak, bu şifalı bitkilere ulaşmak pek de kolay değildi.

Köyde yaşayan bir satıcı olan Ali Bey, her sabah erkenden kalkar ve sepetini şifalı bitkilerle doldururdu. Köyün sokaklarında dolaşarak insanlara bu şifa dolu bitkileri satardı. Ali Bey'in sevimli kızı Ela ise babasına yardım etmekten büyük keyif alırdı. Onlar, köy halkının sağlık sorunlarına çare olmaya çalışırlardı.

Bir gün Ali Bey, köydeki tüm hastalıklara derman olan en nadir bitkinin Şifa Dağı'nda yetiştiğini duydu. Hemen o akşam, Ela'ya dönerek "Kızım, bugün Şifa Dağı'na çıkıp o eşsiz bitkiden getireceğim. İnsanların acılarını hafifletmek için bu mucizevi bitkiye ihtiyaçları var" dedi. Ela heyecanla babasına sarıldı ve ona yardım etmek istediğini söyledi.

Ertesi sabah, Ali Bey ve Ela yola koyuldular. Yolculukları boyunca gözlerini Şifa Dağı'na dikmişlerdi. Ne zaman yaklaşsalar, dağ geri çekilir ve onlara ulaşılamaz bir hâl alırdı. İnatçı bir şekilde ilerleyen baba-kız, sonunda Şifa Dağı'nın eteklerine vardılar.

Dağın eteklerinde, büyülü bir ormana adım attılar. Ağaçların dalları masalsı bir şekilde birbirine dolanmıştı. Ormanda yürürken, karşılarına şifalı bitkilerin olduğu bir ahtapot çıktı. Bu ahtapot, onlara yol göstermek için ormanda rehberlik edeceğini söyledi. Ali Bey ve Ela, ahtapota minnettarlıkla başlarını salladılar ve onunla birlikte yola devam ettiler.

Uzun bir süre yürüdükten sonra, dağın zirvesindeki büyülü bahçeye ulaştılar. Bahçedeki bitkilerin görkemi gözlerini kamaştırdı. Her bir bitkinin farklı bir şifası vardı. Ali Bey ve Ela şifalı bitkileri toplarken, bahçenin koruyucusu olan periyle tanıştılar.

Peri, Ali Bey'e "Bu şifalı bitkileri insanlara ücretsiz olarak dağıtmalısın. Onların acılarını dindirmek için bu büyülü güçleri kullanman gerekiyor" dedi. Ali Bey ve Ela, periye söz verdiler ve bahçeden topladıkları bitkileri sepetlerine yerleştirdiler.

Dönüş yolunda ahtapot yeniden onlara eşlik etti. Köye geri döndüklerinde, insanlar şifa dolu bitkilerin haberini almışlardı. Ali Bey ve Ela, köylülere ücretsiz olarak şifalı bitkileri dağıttılar. İnsanlar, sağlık sorunlarına çare bulmanın mutluluğunu yaşadılar ve Ali Bey ile Ela'ya minnettarlık duydular.

Bu olaydan sonra, Şifa Dağı'nın büyülü bahçesine her yıl bir kez gidilmesine karar verildi. Ali Bey ve Ela, her yıl Şifa Dağı''nın yolunu tuttu ve şifalı bitkileri köylülere ulaştırmaya devam ettiler. Köy, her geçen gün daha sağlıklı ve mutlu bir yer haline geldi.

Bir yılın ardından, Şifa Dağı'na geri dönen Ali Bey ve Ela, büyülü bahçede periyle tekrar bir araya geldiler. Peri, onları yakından gözlemledi ve ne kadar özverili olduklarını fark etti. Minnettarlıkla gülümsedi ve "Ali Bey, sen ve kızın gerçek birer şifa dağıtıcısına dönüştünüz. Bu yüzden artık Şifa Dağı'nın sırrını sizinle paylaşmak istiyorum" dedi.

Peri, Ali Bey'e ve Ela'ya, Şifa Dağı'nın gizli bir gücünden bahsetti. Şifa Dağı'nda yetişen en nadir bitkilerden biri olan "İyileştirme Çiçeği"nin tohumunu verdi. Bu çiçek, insanların kalplerindeki acıları iyileştirmeye yardımcı olacak özelliklere sahipti. Sadece sevgi, merhamet ve anlayışla sulandığında tam bir şifacı haline gelecekti.

Ali Bey ve Ela, bu büyük sorumluluğu taşımak için hazır hissettiler. İyileştirme Çiçeği'nin tohumunu koruyarak köye geri döndüler. Artık köylülerin acılarını iyileştirmek için yeni bir dönem başlamıştı.

Ali Bey ve Ela, İyileştirme Çiçeği'nin tohumunu özenle ektiler ve büyüdüğünde köy meydanına taşıdılar. Köylüler, çiçekle olan bağlarını güçlendirmek için her gün sevgi ve şefkatle onu suladılar. Zamanla çiçek büyüdü ve rengarenk yapraklarıyla köy meydanını süsledi.

Köylüler, İyileştirme Çiçeği'ne dokunarak içlerindeki acıları paylaşmaya başladılar. Her dokunuşta biraz daha hafiflediklerini hissediyorlardı. Çiçeğin büyülü gücü sayesinde kalplerindeki keder yerine umut filizleniyordu.

Köy halkı artık Ali Bey ve Ela'ya "Şifa Dağı'nın Koruyucuları" diyorlardı. Bu unvanla birlikte, Ali Bey ve Ela, köydeki insanların sağlık ve mutlulukları için çalışmaya devam ettiler.

Geçen yıllar boyunca, Şifa Dağı'nın sırrı tüm dünyaya yayıldı. İnsanlar, uzaktan gelip İyileştirme Çiçeği'nden bir parça almak için sıraya giriyorlardı. Ancak, Ali Bey ve Ela, çiçeklerin özel bakıma ve sevgiye ihtiyaç duyduğunu anlatıyorlar ve herkese kendi kalplerindeki iyileştirme gücünü bulmalarını öğütlüyorlardı.

Bu şekilde, Şifa Dağı'nın büyülü bahçesi ve İyileştirme Çiçeği, tüm dünyadaki insanların umut ve şifayı buldukları bir merkez haline geldi. Ali Bey, Ela ve diğer köylüler, hayatlarını başkalarının iyiliği için adayarak sonsuz bir mutluluk ve huzur içinde yaşadılar.

Ve böylece, "Şifa Dağıtan Satıcı Masalı" tüm kuşaklara anlatıldı. Bu masal, sevgi ve şefkatle dolu kalplerin insanları nasıl iyileştirebileceğini hatırl

Masalımızı Beğendiniz Mi?

Masalı Derecelendirmek için Bir Yıldıza tıklayın!

Ortalama Puan 0 / 5. Oy Sayısı: 0

Hiç Kimse Oy Vermedi, Bu Masala ilk Değerlendiren Siz Olun.

Masal Oku

Masal Oku, çocukların hayal gücünü geliştirir, eğlendirir ve öğrenmelerini sağlar. İyilik, adalet, cesaret gibi değerleri örneklerle göstererek çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlarlar. Masal okumak, çocukların hayal kurmalarını, kendilerini ifade etmelerini ve yeni fikirler üretmelerini teşvik eder. Ayrıca ebeveynlerle çocuklar arasında güçlü bir iletişim ve bağ kurulmasını sağlar. Masallar sadece eğitici değil, aynı zamanda eğlenceli zaman geçirmek için de önemlidir.

Bir Yorum

  1. Ebubekir Onur iştar

    Bu masal, sevgiyle dolu kalplerle mucizelerin gerçekleşebileceğini gösteriyor. ️

Başa dön tuşu