Bir zamanlar, uzaklarda masalların yaşadığı büyülü bir dünya varmış. Bu dünyaya "Perilerin Diyarı" denirmiş. Perilerin Diyarı, renkli çiçeklerle dolu geniş bir ormanın içinde yer alırmış. Ormanda saçlarından sürüklenecek kadar uzun olan peri prensesleri, gövdeleri ışık saçan ağaçların altında dans edermiş.
Bir gün, Masal Dünyası'nın en sevilen masalcısı Bayan Lale, bir hikaye anlatma şenliği düzenlemeye karar vermiş. Bu şenlikte tüm periler toplanacak ve birbirinden güzel masallar anlatacaklarmış. Herkes heyecanla etkinliği beklerken, Bayan Lale'nin gözü bir peri kızına takılmış. Bu küçük peri, adıyla uyumlu şekilde Leyla ismini taşıyormuş ve henüz hiçbir masal anlatmamıştı.
Bayan Lale merakla yanına gidip Leyla'yı sormuş: "Sevgili Leyla, sen de bu şenlikte bir masal anlatabilir misin?" Leyla heyecanla gülümsemiş ve "Elbette!" demiş. Ancak Leyla'nın içi biraz tedirgin olmuştu. Onca büyüleyici masal arasında nasıl bilecekti hangisi en güzelini anlatacaktı?
Leyla, düşünceli bir şekilde ormanda dolaşırken birden gözleri güzel bir gül bahçesine ilişti. Bu gül bahçesi, Perilerin Diyarı'nın en ücra köşelerinden biriydi. Güzelliğine hayran kalmış ve o an aklına bir fikir gelmiş. "Evet!" diye içinden geçirmiş Leyla. "Ben masalımı bu güzel gül bahçesinde geçireceğim!"
Ertesi gün, masal şenliği başlamıştı. Tüm periler merakla Bayan Lale'nin önünde toplanmışlardı. Bayan Lale gülerek konuşmuş: "Sevgili dostlar, bugün sizlere Leyla'nın anlatacağı özel bir masal var." Leyla heyecanla ilerlemiş ve çiçeklerle dolu güzel bir sahne oluşturmuştu.
Masalı şöyle başlatmış Leyla: "Bir zamanlar, Perilerin Diyarı'nda büyülü bir gül bahçesi vardı. Bu bahçede her türden güzel gül yetişirdi. Fakat bir gün, bahçedeki güller solmaya başladı. Periler endişe içinde ne yapacaklarını bilemez hale geldi."
Perilerin umudu tamamen tükenmek üzereyken, bahçenin en küçük peri prensesi Ela ortaya çıktı. Ela, cesur ve maceracı bir kalbe sahipti. Gözleri ışıl ışıl parladığında, periler bir umut ışığı görmüşler.
Ela, koca bir maceraya atılmaya karar verdi ve güllerin solmakta olduğu yerlere doğru yol aldı. Yolda, sihirli tohumlar buldu. Bu tohumlar sadece saf bir kalp tarafından ekilebilirdi ve büyüleyici bir güçleri vardı. Ela, bu tohumları birer birer topladı ve bahçedeki solmuş gül yataklarına ekmeye başladı.
Bir süre sonra, harika bir şey oldu! Bahçe yeniden canlandı. Renkleriyle dans eden güller, Perilerin Diyarı'na tekrar hayat verdi. Bu olay tüm perileri mutlu etti ve Ela'yı kahraman ilan ettiler.
Leyla'nın masalı, tüm perileri heyecanla dinliyordu. Leyla'nın sesi, masalın büyüsüyle birleşerek Perilerin Diyarı'nı sarıyordu.
Masal şöyle devam ediyordu: "Perilerin Diyarı'na yeniden hayat getiren Ela, bir kahraman olarak anıldı. Bahçede yetişen güller, her birinin üzerinde Ela'nın sevgisini taşıyordu. Bu güllerin kokusu, tüm diyarı saran bir büyü haline geldi. İnsanlar masallardaki bu gizemli ve büyülü gülleri görmek için sıraya girdi."
Leyla, dinleyicilerine Ela'nın cesaretini ve sadakatini anlatarak devam etti: "Ela, Perilerin Diyarı'na huzur getirmeye kararlıydı. Gülleri korumak ve onlara sınırsız sevgisini vermek için mücadele etti. Her gün bahçeyi ziyaret edip güllerle konuştu. Onlara melodik şarkılar söyledi ve üzerlerine sihirli tohumlar serpti. Güller, Ela'nın dokunuşuyla daha da güzelleşti."
Bir gün, Ela'nın yanına bir kara büyücü gelmiş. Büyücü, gülleri kendine ait yapmak istemiş. Ela ise ona meydan okumuş ve güllerin özgürce büyümelerine izin vermeyeceğini söylemiş. Büyücü, Ela'ya karşı karanlık büyüler kullanmış, ancak Ela'nın kalbi saf ve güçlü olduğu için bu büyüler hiçbir etki yapamamış.
Ela, büyücünün saldırılarına rağmen güllerin yanında durdu ve onları korudu. Güller ise Ela'ya minnettarlıkla dans etti ve ona sevgi dolu bir koruma sağladı. Büyücü sonunda yenilgiye uğradı ve Perilerin Diyarı'ndan uzaklaştırıldı.
Leyla, masalını sonlandırırken tüm periler alkışlarla Leyla'yı kutladı. Bayan Lale, gül bahçesinde geçen bu büyülü macerayı herkesin kalplerine yazmalarını söyleyerek konuşmasını bitirdi. Periler, Leyla'nın hikayesiyle hayranlık dolu gözlerle birbirlerine baktı ve masallarının değerini bir kez daha fark ettiler.
Perilerin Diyarı, Ela'nın cesareti ve sevgisi sayesinde sonsuza kadar mutlu ve büyülü bir yer olarak kaldı. Tüm çocuklar, bu masalı duyduklarında Ela'nın örnek aldığı sevgiyi ve sadakati hatırlatarak kendi masallarını yaratma cesaretine sahip oldular.
Ve böylece, Perilerin Diyarı'nın en güzel masalı olan "Masal Dünyası Masalı" sona erdi. Bu masal, çocukların hayal gücünü besleyen ve onları sevgi dolu bir dünya içine sürükleyen bir başyapıttı. Her gece yatmadan önce, çocuklar bu masalı dinledi ve Perilerin Diyarı'nın büyülü atmosferinde kayboldu.
Bu masal, sevgi dolu bir dünyaya götürdü beni.