Park Görevlisi ile ilgili Masallar

Parkın Küçük Kahramanı Masalı

Bir zamanlar, yeşil çimenlerle kaplı bir park vardı. Bu parkta birçok ağaç, renkli çiçekler ve şirin hayvanlar yaşardı. Parkın adı "Sevinç Bahçesi" idi ve insanların keyifli vakit geçirdiği, oyunlar oynadığı bir yerdi.

Sevinç Bahçesi'nin ortasında küçük bir dere bulunuyordu. Bu dere, berrak suları ve neşeli çıkıntılarıyla çocukları büyülüyordu. Dere kıyısında büyük bir taş dururdu ve bu taşa "Kahraman Taşı" denirdi. Rivayete göre, Kahraman Taşı üzerinde beliren semboller, parkın küçük kahramanının doğacağını müjdeliyordu.

Günlerden bir gün, Sevinç Bahçesi'nde huzur içinde dolaşan minik bir tavşanın gözü Kahraman Taşı'na ilişti. Tavşan, taşın etrafında dönerek sembolleri incelerken birdenbire heyecanlandı. Semboller, yıldızlar ve kalplerle doluydu. Bu, beklenen anlamına geliyordu!

Tavşan, sevincini içinde tutamayarak hemen tüm parktaki hayvanlara haber saldı. Kısa sürede tüylü arkadaşlar, pullu dostlar ve uçan kuşlar, Kahraman Taşı'nın etrafında toplandı. Hepsi heyecanla bekliyordu; çünkü parklarına bir kahraman doğacaktı.

Sonsuz bir gecenin ardından, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte taşın üzerinde büyülü bir ışıltı belirdi. Işıltının ortasında minik bir yavru bulunuyordu. Bu yavru, parkın küçük kahramanıydı. Küçük kahraman, tüylü kulakları ve parlayan gözleriyle hepsinin kalbini fethetti.

"Benim adım Ceren" dedi küçük kahraman. "Sevinç Bahçesi'nin koruyucusu olmak için buradayım." Ceren'in sesi, bir çocuğun masal okuyan annesinin sesine benziyordu. Herkes ona hayranlıkla bakıyordu.

Ceren, parktaki her canlıya özenle bakmaya başladı. Çiçeklere su vererek onları güzelleştirdi, ağaçların dallarını düzeltti ve yaprakları temizledi. Sevinç Bahçesi, Ceren'in sihirli dokunuşlarıyla daha da canlandı.

Bir gün, parka kötü niyetli bir adam geldi. Adam parktaki güzellikleri yok etmek istiyordu. Ağaçları kesiyor, çiçekleri koparıyor ve hayvanların yaşam alanlarını tahrip ediyordu. Parktaki herkes endişe içindeydi.

Ceren, bu duruma bir son vermek için harekete geçti. Cesurca adamın karşısına dikildi ve "Dur!" diye bağırdı. Küçük kahramanın kararlılığından ürken adam, geri çekilmek zorunda kaldı. Ceren, Sevinç Bahçesi'ni kötülüklerden korumak için her zaman hazır olacaktı.

Park, Ceren'in liderliğiyle daha da güzelleşti. Çocuklar, onunla oyunlar oynamaya başladı. Hayvanlar, onun neşesiyle dans etti. İnsanlar, parkın huzurunu hissetti ve sevdikleriyle burada keyifli vakit geçirdi.

Sevinç Bahçesi'nin küçük kahramanı Ceren, nihayet amacına ulaşmıştı. Park, herkesin mutlulukla anSevinç Bahçesi'nin küçük kahramanı Ceren, nihayet amacına ulaşmıştı. Park, herkesin mutlulukla anılar biriktirdiği, güzellikleriyle göz kamaştıran bir yer haline geldi. Ceren, parkın koruyucusu olarak büyüdü ve her gün yeni maceralara atıldı.

Bir gün, Sevinç Bahçesi'ne gizemli bir yabancı geldi. Bu yabancı, uzun pelerini ve siyah şapkasıyla dikkat çekiyordu. Kendini "Rüzgar Büyücüsü" olarak tanıttı ve Ceren'e özel bir yetenek vermek istediğini söyledi.

Ceren, merakla Rüzgar Büyücüsü'nün yanına yaklaştı. Büyücü, ona bir rüzgar püskürten fısıltıyla şöyle dedi: "Ceren, senin içindeki cesaret ve sevgi rüzgarının gücünü vereceğim. Böylece Sevinç Bahçesi'ni korumak için daha da güçlü olabileceksin."

Ceren, Rüzgar Büyücüsü'nün dokunuşunu hissederek güçlendi. Artık parkta dolaşırken etrafında hafif bir rüzgar esiyor ve ona enerji veriyordu. Cesareti arttı ve insanlara ve doğaya karşı daha iyi bir koruyucu olmak için çalışmaya devam etti.

Bir gün, Sevinç Bahçesi'nde büyük bir yarışma düzenlendi. Parkın farklı bölgelerindeki hayvanlar, çiçekler ve ağaçlar arasında en güzel olanı seçmek için jüri oluşturuldu. Ceren, bu yarışmanın önemini anladı ve herkesin adil bir değerlendirme yapabilmesi için jüriye katıldı.

Yarışma günü geldiğinde park renk cümbüşüne döndü. Çiçekler açtı, kuşlar ötüşmeye başladı ve hayvanlar en iyi halleriyle ortaya çıktı. Jüri, parkı turlayarak her bölgedeki güzellikleri inceledi.

Sonunda, Sevinç Bahçesi'nin en güzel köşesini belirlemek için jüri bir araya geldi. Her üye görüşünü söyledi ve oylarını kullandı. Sonuçları sayacakları sırada, jürinin yanındaki ağaç dalında bekleyen küçük bir sincap seslendi:

"Özür dilerim, ama sizin oylarınıza ek olarak bir oyun daha yapmak istiyorum."

Jüri şaşkınlıkla sincaba baktı ve merakla sordu: "Bu nasıl bir oyun?"

Sincap gülerek cevapladı: "Sevinç Bahçesi'nin koruyucusu Ceren'e soracağım. O, parkın her bir köşesindeki canlılara, bitkilere ve doğaya olan sevgisini hissettirsin. Onun sesiyle kalbimizdeki en güzel yerin sahibini bulabiliriz."

Herkes heyecanla dinlemeye başladı. Ceren, bir masal anlatıcısı gibi önlerine geçti ve parktaki tüm canlılara duygularını ifade etmeleri için cesaret verdi.

Tavşanlar hızla zıplarken sevincini paylaştı, kuşlar melodik şarkılarını söyledi, ağaçlar dallarını sallayarak minnettarlıklarını gösterdi. Her bir canlı, Sevinç Bahçesi'ne olan sevgisini dile getirdi.

Sonunda, sincap oyları topladı ve sonuçları açıkladı: "Sevinç Bahçesi'nin en güzel köşesi

Masalımızı Beğendiniz Mi?

Masalı Derecelendirmek için Bir Yıldıza tıklayın!

Ortalama Puan 0 / 5. Oy Sayısı: 0

Hiç Kimse Oy Vermedi, Bu Masala ilk Değerlendiren Siz Olun.

Masal Oku

Masal Oku, çocukların hayal gücünü geliştirir, eğlendirir ve öğrenmelerini sağlar. İyilik, adalet, cesaret gibi değerleri örneklerle göstererek çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlarlar. Masal okumak, çocukların hayal kurmalarını, kendilerini ifade etmelerini ve yeni fikirler üretmelerini teşvik eder. Ayrıca ebeveynlerle çocuklar arasında güçlü bir iletişim ve bağ kurulmasını sağlar. Masallar sadece eğitici değil, aynı zamanda eğlenceli zaman geçirmek için de önemlidir.

Bir Yorum

  1. Coşkun Dal

    Sevinç Bahçesi, Ceren sayesinde gerçek bir cennet oldu.

Başa dön tuşu