Kendini Beğenmiş ile ilgili Masallar

Kendini Beğenmiş Kelebek ve Alçakgönüllü Arı

Bir zamanlar, renkli çiçeklerin ve tatlı balın hüküm sürdüğü bir çiçek bahçesi vardı. Bu bahçede, kendini beğenmiş bir kelebek ve alçakgönüllü bir arı yaşarmış. Adları ise Zehra Kelebek ve Ayhan Arı'ymış.

Zehra Kelebek, güzelliğiyle övünüp dururmuş. Sürekli etrafa şımarık bakışlar atar, diğer böcekleri küçümser ve kendi kendine "Ben dünyanın en güzel kelebeğiyim!" dermiş. Bahçede uçuşurken kanatlarını sergiler, etrafına hayranlıkla bakanları görmezden gelirmiş.

Diğer tarafta, Ayhan Arı mütevazı bir şekilde çalışır dururmuş. Sabahın erken saatlerinde çiçeklerden nektar toplarmış ve bunu bal yapmak için kullanırmış. Başkalarına yardım ederken bile alçakgönüllülüğünü korur, asla övünmezmiş.

Bir gün, bu iki farklı karakterin yolları kesişti. Zehra Kelebek, Ayhan Arı'nın çalışmasını izlerken onun basit bir böcek olduğunu düşünmüş. Yanına giderken burnu havada, "Sen ne yapıyorsun?" diye sormuş.

Ayhan Arı gülümseyerek cevap vermiş, "Ben çiçeklerin nektarını topluyor ve bal yapıyorum. Kendimi besliyor ve diğer böceklerle paylaşıyorum."

Zehra Kelebek alaycı bir şekilde gülmüş, "Ah, sen sadece basit bir arısın! Ben göz alıcı renklerim ve zarif kanatlarım ile bahçenin kraliçesiyim."

Ayhan Arı ise sessizce gülümsemeye devam etmiş. "Her canlı kendine özgüdür ve önemlidir. Güzellik dışarıdan göründüğü gibi değildir, içeriden gelir."

Bu sözler Zehra Kelebek'in kulağına küpe olmuş. İçinde bir ukde doğmuş, tüm bu iddialı davranışlarının aslında hatalı olduğunu düşünmüş. Merak etmeye başlamış, gerçek güzelliğin kaynağını keşfetmek istemiş.

Bahçedeki diğer böceklerle daha fazla vakit geçirmeye başlamış ve onların hikayelerini dinlemiş. Gördüğü her canlının biricik ve güzel yanları olduğunu fark etmiş. Zehra Kelebek artık daha alçakgönüllü ve anlayışlı davranmaya başlamış.

Vakti zamanında, ilkbaharın geldiği bir gün, bahçe büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalmış. Korkunç bir fırtına kopmuş ve tüm çiçekler savrulup gitmiş. Bahçe çorak bir hale gelmiş.

Bu durum karşısında, Zehra Kelebek ve Ayhan Arı bir araya gelmiş. Ayhan Arı, çalışkanlığıyla ve insanları bir araya getirmesiyle tanınan lider olmuş. Zehra Kelebek ise kanatlarını kullanarak bahçede kalan son çiçek tohumlarını başka yerlere taşımayı teklif etmiş.

Birlikte hareket ederek, Zehra Kelebek ve Ayhan Arı çiçek tohumlarını rüzgarın yardımıyla farklı bölgelere dağıtmışlar. Bahçedeki diğer canlılar da ellerinden geleni yaparak topraklarına su vermişler. Bir süre sonra, yeni çiçekler açmaya başlamış ve bahçe eski güzelliğine kavuşmuş.

Zehra Kelebek ve Ayhan Arı, bahçenin yeniden canlandığını görünce birbirlerine gülümsemişler. Bu deneyim onlara, birlikte çalışmanın ve alçakgönüllülüğün ne kadar önemli olduğunu göstermişti.

Artık Zehra Kelebek, güzelliğiyle övünmek yerine diğer canlılarla iletişim kurmak ve onları anlamak için zaman harcamaya başlamıştı. Her bir canlının kendine özgü yetenekleri ve güzellikleri olduğunu keşfetti. Başkalarının nezdinde değerli olmanın, kibirle değil, yardımseverlikle kazanılabileceğini anladı.

Ayhan Arı ise çalışmaktan vazgeçmedi, ancak Zehra Kelebek'le birlikte bahçedeki diğer canlılara daha fazla yardım etmeye odaklandı. Birlikte çiçekleri tozlayarak polinasyonu sağladılar ve doğanın döngüsüne destek oldular.

Zaman geçtikçe, Zehra Kelebek ve Ayhan Arı arasında sıcak bir dostluk doğdu. Birbirlerine karşı saygılı ve sevgi dolu davrandılar. Kendilerini birbirlerinin ayırt edici özelliklerini takdir etmeye adamışlardı.

Bahçedeki diğer canlılar da Zehra Kelebek ve Ayhan Arı'yı örnek aldılar. Onların birlikte çalışma ve yardımlaşma ruhunu benimsediler. Bahçe bir kez daha renklenmeye başladı ve her canlı, kendi güzelliğiyle bir araya gelerek büyük bir uyum içinde yaşamaya devam etti.

Bu masal, çocuklara alçakgönüllülük, yardımseverlik ve kendini beğenmişlik arasındaki farkı anlatırken aynı zamanda doğayı koruma ve birlikte çalışmanın önemini vurguluyordu. Zehra Kelebek ve Ayhan Arı'nın maceraları, okuyucuları büyülü bir dünyaya götürerek merak uyandırdı ve heyecan verdi. Herkesin kendi özelliklerini değerli bulduğu ve birbirine destek olduğu bu hikaye, masal anlatıcısının sesiyle son buldu: "Ve böylece, Kendini Beğenmiş Kelebek ve Alçakgönüllü Arı'nın yaptıklarıyla bahçe yeniden canlandı. Dünya, onların özgün yeteneklerini takdir ederek daha da güzel hale geldi."

Masalımızı Beğendiniz Mi?

Masalı Derecelendirmek için Bir Yıldıza tıklayın!

Ortalama Puan 0 / 5. Oy Sayısı: 0

Hiç Kimse Oy Vermedi, Bu Masala ilk Değerlendiren Siz Olun.

Masal Oku

Masal Oku, çocukların hayal gücünü geliştirir, eğlendirir ve öğrenmelerini sağlar. İyilik, adalet, cesaret gibi değerleri örneklerle göstererek çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlarlar. Masal okumak, çocukların hayal kurmalarını, kendilerini ifade etmelerini ve yeni fikirler üretmelerini teşvik eder. Ayrıca ebeveynlerle çocuklar arasında güçlü bir iletişim ve bağ kurulmasını sağlar. Masallar sadece eğitici değil, aynı zamanda eğlenceli zaman geçirmek için de önemlidir.

Bir Yorum

  1. Nafiz Atbaş

    Bu masal, alçakgönüllülüğün ve işbirliğinin önemini güzel bir şekilde anlatıyor.

Başa dön tuşu