Bir zamanlar, uzak bir köyde yaşayan küçük bir çocuk vardı. Adı Ali'ydi ve her gün köydeki sokakları gezerken kağıt toplardı. Ali'nin en büyük hayali, dünyayı gezmek ve farklı maceralar yaşamaktı.
Bir gün, Ali yine sokaklarda dolaşırken, gözüne eski ve yırtık bir defter ilişti. Defteri alıp incelediğinde, sayfalarının arasında tuhaf bir harita buldu. Haritanın üzerinde ilginç semboller ve gizemli bir yolculuk rotası vardı. Ali'nin içinde bir heyecan uyanmıştı. "Acaba bu harita bana gerçek bir maceranın kapısını açıyor olabilir mi?" diye düşündü.
Ali, hemen evine koştu ve haritayı annesine gösterdi. Annesi merakla haritaya baktı ve şöyle dedi: "Sevgili Ali, bu harita seni büyük bir maceraya götürebilir. Ama dikkatli olmalısın! Yolculuk zorlu olacak ve bilmediğin birçok tehlike ile karşılaşabilirsin."
Ali'nin kalbi heyecanla doluydu. Sabahın erken saatlerinde yola çıktı ve haritanın gösterdiği doğruca rotayı takip etti. İlerledikçe, yeşilliklerle kaplı ormanlara ve sarp dağlara ulaştı. Birçok engelle karşılaşmasına rağmen, Ali azimle yolculuğuna devam etti.
Bir gün uzak bir ormanda yürürken, hafif bir melodi duydu. Merakla sesin geldiği yöne doğru ilerledi ve müziğin kaynağını buldu: Minik bir peri çalıyordu. Peri, Ali'yi fark edince gülümsedi ve dedi ki: "Sevgili Ali, sen haritayı takip ederek buraya kadar geldin. Sen gerçek bir cesaret örneğisin. Sana yardım edebilirim, ama önce bana bir iyilik yapman gerekiyor."
Perinin isteğini kabul eden Ali, ona yardım etmek için elinden geleni yaptı. Bunun üzerine peri, ona büyülü bir kalem verdi. "Bu kalem, istediğin her şeyi kağıda dökebilme yeteneğine sahip," dedi peri. Ali, kalemi alırken mutlulukla teşekkür etti ve yolculuğuna devam etti.
Ali, haritanın gösterdiği rotayı takip ederek karanlık bir mağaraya ulaştı. Mağara, nehirlerle dolu bir yeraltı dünyasına açılıyordu. Ali, cesurca mağaranın içine girdi ve zorlu bir yolculuğa başladı. Nehirlerin üzerinden geçmek için kağıttan bir tekne yaparak ilerledi. Yılanlarla, timsahlarla ve diğer tehlikelerle karşılaştı, ancak kalemini kullanarak bu zorlukların üstesinden geldi.
Sonunda, Ali haritanın son noktasına ulaştı: Büyülü bir kütüphane. Kütüphanenin içindeki raflar, binlerce kitapla doluydu. Ali, merakla etrafı keşfederken, bir kitabın arasında eski bir mektup buldu. Mektupta yazanlar onu şoke etti. "Bu harika yolculuk senin içindir. Artık dışarıya çıkma zamanı gelmiştir. Hayatın gerçek macerası seni bekliyor."
Ali, haritayı ve kalemi saklayıp evine döndü. Ancak artık her gün sokaklarda kağıt toplamıyordu. Onun yerine,Ali, her gün kütüphaneye giderek dünyanın farklı köşelerini keşfettiği kitaplardan bilgi edinmeye başladı. Harikulade hikayeleri okuyor, tarihin derinliklerine dalarak uzak diyarlara seyahat ediyordu. İçindeki macera ateşi hiç sönmedi ve Ali, yeni bir yolculuğa çıkmak için sabırsızlanıyordu.
Bir gün, kütüphanede gezerken, esrarengiz bir kitapla karşılaştı. Kitabın adı "Kayıp Dünyaların Gizemi" idi. Kitabı eline aldığında tılsımlı bir ışık yayıldı ve sayfalarından bir harita çıktı. Haritanın üzerinde renkli semboller ve gizemli bir adaya işaretler vardı. Ali, heyecanla içinden geçirdi: "Bu benim bir sonraki büyük maceram olmalı!"
Ali, haritayı cebine koyup eve döndü. Gece boyunca hayalini kurduğu ada hakkında pek çok şey öğrendi. Sabah olduğunda hazırlıklarını yaparak yola koyuldu. Haritadaki rotayı takip ederek yetim bir gemiye ulaştı. Gemide kendisini bekleyen dost canlısı denizci kaptanıyla tanıştı. Kaptan, Ali'yi hoş bir şekilde karşıladı ve yolculuklarına eşlik etmeyi kabul etti.
Birçok deniz fırtınası ve dalga üstünde geçen heyecanlı günlerin ardından, Ali ve kaptan nihayet gizemli adaya ulaştılar. Ada, büyülü bitkilerle kaplıydı ve masalsı bir atmosfere sahipti. Ancak ada halkı yok olmuş gibiydi. Ali, adanın sırrını çözmek için keşiflere başladı.
Derin ormanların içinde ilerlerken, karşısına zarif bir peri çıktı. Peri, Ali'ye ada halkının büyülü bir uykuda olduğunu söyledi. İyileştirici bir özelliği olan sihirli bir bitkinin tohumlarının ada halkını uyandırabileceğini açıkladı. Ancak bu tohumların sadece adanın en yüksek tepesindeki "Uyanış Bahçesi"nde bulunabileceğini belirtti.
Ali ve kaptan, peri rehberliğinde zorlu bir yolculuğa başladı. Tehlikeli tuzaklar, devasa yaratıklar ve gizemli engellerle dolu bir dağ silsilesini aşıp Uyanış Bahçesi'ne ulaştılar. Bahçede, nefes kesici güzellikte çiçekler ve bitkiler vardı.
Ali, peri tarafından öğretilen ritüele göre sihirli tohumları topladı. Toprakla temas ettiklerinde, adanın her köşesindeki insanlar uykudan uyanmaya başladı. Sevinç ve neşe dolu bir atmosferle ada yeniden canlandı.
Ada halkı, Ali ve kaptana minnettarlıkla teşekkür etti ve onlara vefa gösterisinde bulunmak istediler. Ada halkının önderi, Ali'ye büyülü bir kitap verdi. Kitap, dünyadaki tüm masal ve efsaneleri içeriyordu ve gerçek bir masalcı olmasını sağlayacaktı.
Ali, büyük bir sevinçle kitabı kabul etti ve adadan ayrılmak üzere gemiye döndü. Yeni bir macera başlamıştı; artık o, Kağıt Toplayıcısı değil, Gerçek Masalcı Ali'ydi. Harika hikayelerinin sayfalarını açarak, insanların
Bu masal gerçekten heyecan vericiydi. Ali’nin cesareti beni etkiledi. Masalın sonunda Gerçek Masalcı Ali olması çok güzel bir dokunuştu.