Güvercin ile ilgili Masallar

Güvercinin Şarkısı Masalı

Güvercinin Şarkısı Masalı

Bir zamanlar, uzak bir köyde yaşayan küçük bir kız çocuğu olan Ela'nın büyük bir hayali vardı. Ela, her gece yıldızları izlerken, gözleri dolusu umutla güvercinlerin sihirli şarkısını duymayı dilerdi. Köydeki yaşlı bir masalcı da bu eşsiz şarkı hakkında gizemli hikayeler anlatırdı. Ela, bu masal dinleyip hayranlıkla dinlediği her seferinde hayalini daha da büyütürdü.

Bir gün, Ela'nın köye yakın bir ormanda gezintiye çıkma cesareti belirdi. Kalbindeki merak ve heyecanla, ormanda sihirli güvercinlerle tanışabileceği umuduyla yola çıktı. Derin bir nefes aldı ve macerasına başladı.

Ormanda yol alırken, Ela, nadir görülen renkli çiçeklerin, cıvıl cıvıl öten kuşların ve büyülü ağaçların arasından geçti. Yol boyunca, gizemli varlıkların izlerini takip etti. Bir süre sonra, uzaktan güzel melodiler duymaya başladı. İlginçtir, bu melodiler, duymak istediği o masalsı güvercin şarkılarına benziyordu.

Melodileri takip ederek, Ela sakin ve dingin bir gölete ulaştı. Göletin etrafında, rengarenk kuşlar uçuşuyordu. Kuşlar, pırıl pırıl tüyleriyle güvercinlere benziyordu, ama farklıydılar. Ela'nın kalbi hızla atmaya başladı.

Birdenbire, en büyük ve en güzel kuş, Ela'ya doğru yaklaştı. Bu kuş, Altınkanat adındaki efsanevi güvercindi. Altınkanat'ın tüyleri altın gibi parlarken, gözleri bir masal anlatıcısının derinliğiyle parlıyordu.

Altınkanat, Ela'ya yaklaşıp, "Ela, senin içindeki hayali duydum ve sana özel olarak geldim. Ancak, güvercinlerin şarkısını duyabilmen için bana yardım etmelisin" dedi.

Ela, coşkuyla kabul etti ve Altınkanat ona bir görev verdi: "Her gece yıldızların altında, ormanda bulunan sihirli taşları toplamalısın. Beş gece boyunca her gece bir taşı alman gerekecek."

Ela, cesaretini toplayıp görevi yerine getirmek üzere ormana geri döndü. İlk gece, yıldızların altında gizemli taşları aradı ve ilk taşı buldu. O taş, göz kamaştıran bir maviye sahipti ve Ela'nın avucunda sihirli bir ışık yaydı.

Birbirini takip eden beş gece boyunca, Ela, farklı renklerdeki sihirli taşları topladı. Yeşil, kırmızı, sarı ve mor. Her taş, güvercinlerin şarkısını daha da ihtişamlı hale getirdi.

Son gece geldiğinde, Ela hepsini bir araya getirip Altınkanat'ın yanına gitti. Taşlar, elinde parıldarken, Ela, merakla bekledi.

Altınkanat, Ela'nın etrafında döndü ve zarif bir şekilde öttü. O an, tüm orman bir masalın içine sürüklenmiş gibi oldu. Ağaçların dalları dans etti, çiçekler melodik bir şekilde sallandı ve rüzgar, hikEla, rüzgarın sıcak nefesini hissetti ve gökyüzünde yıldızların dans ettiğini gördü. Güvercinlerin şarkısı, tüm ormanı sararak kalbine dokundu. O melodik sesler, birbirine geçen notalarla Ela'nın iç dünyasında büyülü bir yolculuk başlattı.

Altınkanat, Ela'ya dönerek derin bir ses tonuyla konuştu: "Ela, senin kalbin saf ve hayal dolu. İçindeki gücü kullanarak insanları sevgiyle aydınlatabilirsin. Bu güzel şarkıyı paylaş ve umut dolu melodileri tüm köye yay."

Ela'nın gözleri parladı ve bu büyülü armağanı halkıyla paylaşma zamanının geldiğini hissetti. Ertesi sabah, köy meydanına gidip herkesi topladı. Kalabalığın arasında, genç ve yaşlı, büyük ve küçük herkes merakla onu izliyordu.

Ela, taşlardaki sihirli enerjiyi kullanarak güvercinlerin şarkısını söyledi. Sesinin yumuşaklığı ve naifliği insanların kalplerine dokunurken, herkesin yüzünde bir tebessüm belirdi. Köyün etrafı şefkatle dolanırken, insanlar birbirine yardım etmek ve sevgiyle yaklaşmak için ilham aldı.

Ela'nın masalsı şarkısı köyde büyük bir değişim yarattı. İnsanlar daha önce fark etmedikleri güzellikleri görmeye başladılar. Komşular arasında dayanışma ve sevgi arttı. Çocuklar, hayal güçlerini keşfedip kendi masallarını yazmaya başladılar.

Bir gün, Ela yine ormanda Altınkanat'ı ararken kendini kaybetti. Yalnızlıkla boğuşurken, bir güvercin sürüsü ona eşlik etti. Güvercinler, Ela'yı koruyup doğru yola yönlendirdiler. Ela, bu olaydan sonra güvercinlerin gerçek dostları olduğunu anladı.

Köye döndüğünde, insanlar merak içinde onu bekliyordu. Ela, yaşadıklarını paylaştı ve güvercinlerin nasıl yardımsever ve sadık olduklarını anlattı. Artık herkes güvercinlere farklı gözle bakıyor, onların sembolik anlamını ve değerini anlamışlardı.

Yıllar geçtikçe, Ela köyde büyüdü ve hikayelerini herkese aktarmaya devam etti. Güvercinlerin şarkısı, kuşaktan kuşağa geçerek köyün simgesi haline geldi. Ela'nın masalsı sesi, insanların kalplerindeki umudu ve sevgiyi daima canlı tuttu.

Ve böylece, Ela'nın güvercinlerin şarkısı sayesinde başlayan masalsı yolculuk, her zaman hatırlanacak ve anlatılacak bir hikaye olarak köyün hafızasında yerini aldı. Güvercinlerin sesi sonsuza kadar yankılanacak ve insanların kalplerinde sevginin izleri hep var olacaktı.

Masalımızı Beğendiniz Mi?

Masalı Derecelendirmek için Bir Yıldıza tıklayın!

Ortalama Puan 0 / 5. Oy Sayısı: 0

Hiç Kimse Oy Vermedi, Bu Masala ilk Değerlendiren Siz Olun.

Masal Oku

Masal Oku, çocukların hayal gücünü geliştirir, eğlendirir ve öğrenmelerini sağlar. İyilik, adalet, cesaret gibi değerleri örneklerle göstererek çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlarlar. Masal okumak, çocukların hayal kurmalarını, kendilerini ifade etmelerini ve yeni fikirler üretmelerini teşvik eder. Ayrıca ebeveynlerle çocuklar arasında güçlü bir iletişim ve bağ kurulmasını sağlar. Masallar sadece eğitici değil, aynı zamanda eğlenceli zaman geçirmek için de önemlidir.

Bir Yorum

  1. Yurdagül Aslaner

    Bu masal, umudu ve sevgiyi her zaman yaşatmayı başarıyor. ️️

Başa dön tuşu