Bir zamanlar, uzak bir ormanda, minicik bir fare yaşarmış. Adı Tom'du ve herkes ona Dişçi Fare dermiş çünkü diğer hayvanlar dişlerini tedavi etmesiyle ünlüydü. Tom, ufak boyuna rağmen büyük bir bilgelikle dişlerdeki sorunları giderirdi. Her gün tedavi ettikleriyle dolu bir takım yanındaydı.
Bir gün, Tom ormanda dolaşırken birdenbire karşılaştığı kocaman bir ağacın altında durdu. Gözleriyle yüksek dalları izlerken, içinde bir macera hissi uyandı. "Bu ağacın tepesine tırmanmalıyım!" dedi heyecanla. Elindeki yanını kontrol etti ve bir tulum çıkararak ağaca doğru tırmanmaya başladı.
Tom ağacın tepesine ulaştığında, müthiş bir manzara ile karşılaştı. Ormana hakim olmak için gökyüzündeki bulutlardan inmiş gibi görünen büyülü bir kale vardı. Kale parlak renklerle süslenmişti ve etrafında uçan peri topluluğu vardı. Kalenin kapısına giden merdivenlerden aşağı inmek için hızla hareket etti ve içeri gizlice girdi.
Kalede dolaşırken, özenle dekore edilmiş odalara rastladı. Ancak en ilginç olanı, büyük bir salondu. Salonun ortasında, altın tahtın üzerinde oturan Kral Dişler vardı. Kral Dişler'in etrafında diğer dişlerle dolu küçük bir meclis toplanmıştı.
Tom merakla yaklaştı ve kükürt kokusuyla dikkat çeken bir gruba rastladı. "Merhaba!" dedi cesurca, "Ben Tom, Dişçi Fare." Grup şaşkınlık içinde ona baktı. Tom, etrafa bakındı ve "Sanırım burada benim gibi bir fareyi pek görmemişsiniz," dedi gülümseyerek.
Kral Dişler, Tom'un yanına yaklaştı ve "Hoş geldin, Tom" dedi ciddi bir ses tonuyla. "Biz, dişlerin koruyucularıyız. Ancak son zamanlarda kötü bir haber aldık. Kötü kalpli Cadı Çürük dişlerimize saldırdı ve onları zayıflattı."
Tom şok oldu. "Cadı Çürük mü?" diye sordu endişeyle. Kral Dişler üzgün bir şekilde başını salladı. "Evet, o kötü bir cadı ve amacı tüm dişleri yok etmek. Sadece sen bize yardım edebilirsin, Tom. Bizim dişlerimizi tedavi edecek becerilere sahipsin."
Tom, kalbindeki cesareti hissederek, Kral Dişler'e söz verdi. "Korkmayın, Kral Dişler. Ben Cadı Çürük'e karşı mücadele edeceğim ve tüm dişleri kurtaracağım." Masallardaki bilgelikle, Tom Cadı Çürük'ün izini sürmeye karar verdi.
Birçok zorlukla karşılaşan Tom, sonunda Cadı Çürük'ün gizli mağarasına ulaştı. Mağara kapısını sessizce açtığında, içerisi karanlık ve ürkütücüydü. Fakat Tom, cesaretini topladı ve adımlarını atmaya devam etti.
Mağaranın en derin noktasında, Cadı Çürük'ü buldu. Cadı, kötü bir gülümsemeyle ona bakarak, "Sen mi gelmişsin, küçük fare? Dişlerini kurtarmaya çalışmak boşuna birçaba. Benim büyülü gücümle dişlerini sonsuza kadar çürüteceğim!" dedi.
Tom, korkudan titreyen kalbini sakinleştirerek, "Cadı Çürük, senin kötülüklerine son vereceğim! Dişlerinizi korumak için buradayım ve sana karşı duracağım!" diye yanıtladı.
Cadı Çürük, öfkeyle Tom'a doğru atıldı. Ama Tom hızla hareket ederek ondan kaçmayı başardı. Sonra, çantasındaki tulumunu çıkardı ve büyülü bir şekilde fışkıran sihirli tozları Cadı Çürük'ün üzerine savurdu. Cadı, tozların etkisiyle zayıfladı ve zor nefes almaya başladı.
Tom, bu fırsatı değerlendirerek Cadı Çürük'e yaklaştı ve dişlerini tedavi etmek için büyülü yeteneklerini kullandı. Bir bir, çürümekte olan dişler sağlığına kavuştu ve parlamaya başladı. Cadı Çürük ise gücünü kaybetmeye başladı.
Sonunda, Tom'un büyülü dokunuşlarıyla bütün dişler iyileşti ve Cadı Çürük tamamen yenilgiye uğradı. Tom, ormanda hakim olan kötülüğün sona erdiğini hissetti. Mutlu bir şekilde Kral Dişlerin yanına döndü ve onlara müjdeyi verdi.
Kral Dişler, Tom'un kahramanlığını takdirle karşıladı. Tom, artık ormanın Dişçi Faresi olarak tanındı ve tüm hayvanlar ona minnettarlıkla bakıyordu. Cadı Çürük'ün kötülüğü ortadan kalkmış ve dişler güvende olduğu için herkes rahat bir nefes aldı.
Tom, geri dönüş yolunda, ağacın tepesindeki kaleye veda etti. Artık ormanda huzurlu bir yaşam sürdürmek istiyordu. Ama kalbinde, başka maceralara atılmak için büyük bir istek uyandıran bir his vardı.
Ve böylece, Dişçi Fare Tom'un hikayesi efsane oldu. Masallar anlatıldı, şarkılar söylendi ve çocuklar onun cesaret dolu macerasını dinledikçe, hayal güçleri ve inançları daha da büyüdü.
Ve bugün, Tom'un izinden giderek dişlerinin sağlığına dikkat eden çocuklar, Dişçi Fare'nin efsanesini yaşatıyorlar. Çünkü Tom, sadece dişlerin dostu değil, aynı zamanda her bir çocuğun içindeki cesur kahramanın sembolü haline gelmişti. Ve böylelikle, masalın sonu değil, yeni hikayelerin başlangıcıydı.
Çocuklar, unutmayın; dünyayı değiştirmek için her birimizin içinde kahramanlık ateşi yanar. Cesaret ve inançla, siz de büyülü maceralara atılabilir, hayatınızda muhteşem masallar yaratabilirsiniz. Ve belki, bir gün, sizin hikayeniz de efsane olur ve gelecek nesiller sizi anlatır.
Çok güzel bir masal, Tom’a hayran kaldım