Boyu Uzayan Adam Masalı
Boyu Uzayan Adam Masalı: Bir zamanlar uzak bir köyde, Boyu Uzayan Adam diye bilinen gizemli bir karakter yaşarmış. Bu adamın adı Oskar’mış. Oskar, diğer insanlardan farklı olarak doğduğunda normal boyuna sahip olmamış, tam tersine oldukça kısa boyluymuş. İnsanlarla aynı seviyeye gelmek isteyen Oskar, her gece yıldızlara bakarak büyüyebilmek için dilekte bulunurmuş.
Geceleri, yatağının başucuna geçer ve gökyüzüne dalar gibi olurmuş. Gözlerini tıpkı toplardamarlardaki kan hücreleri gibi genişletir ve yıldızları saymaya başlarmış. “Bir, iki, üç…” diye sayarken, içten içe büyümek için dualar edermiş. Oskar’ın kalbi büyük hayallerle doluyken, yıldızların ışığına açardı elini. Gökyüzünde parlayan yıldızlar, ona umut verirdi.
Ancak Oskar’ın büyümesiyle ilgili dilekleri gerçekleşmiyormuş. Zaman geçtikçe, insanlar onunla alay eder, onu dışlar ve kendisini yetersiz hissetmesine neden olurlarmış. Oskar’ın içinde büyüyen acı, onun iyilik dolu kalbini karartmaya başlamış. Öfke ve üzüntü, boyundan daha büyük bir yük olmuş.
Bir gün, Oskar çaresizce ormanda dolaşırken, ona esrarengiz bir ses duyduğunu fark etmiş. Sesi takip ederek derinlere doğru ilerlemiş ve nihayetinde yaşlı bir ağacın yanında durmuş. Ağacın kambur gövdesi, Oskar’ı sanki anlıyormuş gibi bir his uyandırmış.
“Ağabey Oskar,” demiş yaşlı ağaç, “Boyunun uzamasını istemek geçici bir çözüm olabilir. İnsanların sana saygı duyması için boyundan ziyade içsel gücünü keşfetmelisin. Kendini olduğun gibi kabul etmek seni gerçekten büyük yapar.”
Oskar, bu sözleri düşündükçe gözyaşlarına engel olamamış. Sonunda anlamış ki, gerçek mutluluk boyundaki uzunlukta değil, kendini sevmekte ve başkalarının da kendisini sevmesine izin vermektedir.
O günden sonra Oskar, köye döndü ve insanlara asıl büyüklüğün kalpte olduğunu anlatmaya başladı. Sevgiyle ve samimiyetle yaklaşarak, herkesin içindeki güzelliği görmesine yardımcı oldu. İnsanların kalplerindeki sevgi tohumları sıcaklıkla büyüdü.
Zaman geçtikçe, Oskar’ın boyu artmamış olsa da insanların gözünde hep daha büyük olmuş. Onun güzel sözleri ve içten gülümsemesi, köyü aydınlatan bir ışık haline gelmiş. İnsanlar arasında kardeşlik bağları güçlenmiş, kıskançlık ve dışlama yerini sevgi dolu bir ortama bırakmış.
Bugün Boyu Uzayan Adam olarak tanınan Oskar, hala köyde yaşar. Her gece yıldızlara baktığında, dileklerini yükseltir ama bu kez boyunu uzatma dileğinde bulunmaz. Onun dileği, herkesin içindeki kalpteki sevgiyi keşfetmesi ve birbirlerini kabuletmeleridir. Oskar, masal anlatıcısı gibi köyün çocuklarına bu öğretiyi aktarmaya devam eder.
Bir gün, köyde yaşayan küçük bir kız olan Ela, Boyu Uzayan Adam’ın hikayesini duymuş ve Oskar’ı bulmak için yola koyulmuş. Ela, kendisi de boyundan dolayı alay edilen bir çocuktu ve umutsuzluğa kapılmıştı. Oskar’ın hikayesiyle ilham almayı umuyordu.
Ela, ormanda dolaşırken ansızın Oskar’ın karşısına çıkmış. Oskar, Ela’nın gözlerine baktığında onun içindeki umudu görmüş ve sevgiyle yaklaşmış. Ela, derdini Oskar’a anlatmış ve ondan yardım istemiş.
Oskar, Ela’ya gülümseyerek şöyle demiş: “Sevgili Ela, boyun değil, içsel gücün seni büyük yapar. Kendini olduğun gibi kabul et ve kalbinden gelen sevgiyi yay. İnsanların seni nasıl gördüğünden daha önemli olan, kendin için ne hissettiğindir.”
Ela, Oskar’ın sözlerini anlamış ve içindeki sevgi tohumlarının filizlenmesine izin vermiş. Artık boyuyla değil, içindeki iyilikle tanınmak istiyordu.
Köye döndüklerinde, Ela ve Oskar birlikte köy meydanına çıkmışlar. Ela, tüm köylülere hitap etmek istemiş ve şöyle demiş: “Sevgili dostlarım, hepimiz farklıyız ve bu bizi özel kılan bir şeydir. Boyumuz, dış görünüşümüz ne olursa olsun, içimizdeki sevgi ve saygıyla büyük olabiliriz. Birbirimize destek olalım, kabul edelim ve sevelim.”
İlk başta şaşıran köylüler, Ela’nın sözlerini duydukça içlerindeki sevgiye dokunmuşlar. O an, herkesin kalbinde bir değişim başlamış. Gülüşler yayılmış, kucaklaşmalar artmış ve küçük çocuklar birbirlerine merhametle yaklaşmaya başlamış.
Köydeki bu değişim zamanla büyümüş ve komşu köylere de sıçramış. İnsanlar, Boyu Uzayan Adam hikayesinden ilham alarak, içlerindeki sevgiyi keşfetmişler. Artık kimse boyuna ya da dış görünüşüne göre yargılanmıyor, herkes kabul ediliyor ve seviliyordu.
Ela ve Oskar, bu güzel değişimin mimarları olarak hatırlanmışlar. İkisi de köyde sevgi ve dayanışma dolu bir yaşam sürmüşler. Oskar, her gece yıldızlara baktığında Ela’nın hikayesini dile getirir ve insanların içindeki büyüklüğü hatırlatırmış.
Ve böylece, Boyu Uzayan Adam’ın masalı tüm dünyaya yayılmış. İnsanlar, dış görünüşten ziyade içsel değerlere önem vermişler. Çocuklar bu masalla büyümüş, içlerindeki sevgiyi beslemişler.
Gökyüzünde parlayan yıldızlar, Boyu Uzayan Adam’ın dualarını işitmiş ve ona içsel gücünü keşfetmesine yardımcı olmuş. Ve artık herkes biliyordu ki, gerçek büyüklük boyda değildir.
Büyüklük kalptedir. Sevgi ve kabul etmek her zaman önemlidir. ️
Bu masal gerçekten kalbi ısıtan bir öykü. İçsel gücümüzün önemini hatırlatıyor.
Bu masal insanların değerlerinin ne kadar önemli olduğunu güzel bir şekilde anlatıyor.