Kostümcü ile ilgili Masallar

Altın İplikli Kıyafet Masalı

Altın İplikli Kıyafet Masalı

Bir zamanlar, dünyanın en yetenekli ve ünlü terzi olan Usta Cemal yaşarmış. Herkesin hayranlıkla takip ettiği bu usta terzi, eşsiz tasarımları ve muhteşem dikişleriyle ün salmıştı. Ancak, Usta Cemal'in en büyük hayali, altın iplikten dokunmuş bir kıyafet yapmaktı. Bu kıyafet öyle güzel ve parlak olacaktı ki, onu giyen kimse göz alıcı bir görünüme kavuşacaktı.

Bir gün, uzak bir köyden, genç ve yetenekli bir kız olan Ela, Usta Cemal'i ziyarete geldi. Ela, kendisinin de terzi olmak istediğini ve Usta Cemal'den öğrenebileceği her şeyi öğrenmek istediğini söyledi. Usta Cemal, Ela'nın isteğini memnuniyetle karşıladı ve ona terzilik sanatını öğretmek için gönüllü oldu.

Ela, Usta Cemal'in atölyesinde çalışmaya başladı. Günler geçtikçe, Ela'nın yeteneği ve becerisi hızla gelişti. Usta Cemal, Ela'nın öğrenme hırsını ve tutkusunu görerek ona bir sürpriz yapmaya karar verdi. Bir gün, Usta Cemal Ela'ya, "Ela, senin yeteneğin beni büyülüyor ve sana bir hediye vermek istiyorum. Altın iplikten dokunmuş bir kıyafet yapabileceğini düşünür müsün?" dedi.

Ela, heyecanla gözlerinin içi parlayarak, "Evet, usta! İnanılmaz olurdu! Bunu başarabilirim!" diye cevap verdi. Usta Cemal, Ela'ya altın ipliği ve gerekli malzemeleri verdi ve ona nasıl işlemesi gerektiğini anlattı. Ela, kendisine verilen görevin önemini biliyor ve çok çalışarak harika bir kıyafet yapmanın hayalini kuruyordu.

Günlerce, Ela atölyede çalıştı. Geceler boyunca iplikleri özenle dokudu ve iğneden hiçbir hata yapmadı. Sonunda, altın iplikli kıyafeti tamamladı. Kıyafet mükemmelliğin ta kendisiydi. Parıltılı altın iplikler, ışığın yansımasıyla dans ediyor ve her yönden büyüleyici bir görüntü oluşturuyordu.

Usta Cemal, Ela'nın el emeğiyle yarattığı bu muhteşem kıyafeti gördüğünde gözlerine inanamadı. "Ela, sen gerçek bir sanatçısın! Bu kıyafet hiçbir şeye benzemiyor. İnsanlar seni giyerken büyülenecek!" dedi.

Ela, kıyafeti tamamladıktan sonra terzilik yolculuğuna devam etti ve birçok kişiye yardımcı oldu. Herkes, Ela'yı altın iplikli kıyafetiyle görmek istiyordu. Haberler yayıldı ve hatta krallık sarayına kadar ulaştı.

Bir gün, Kral Sarayı'nda yaşayan zengin ve gururlu bir prens olan Cihan, Ela'nın altın iplikli kıyafetini görmek istediğini duydu. Prens Cihan, kıyafeti giydiğinde onun en güzel şekilde parlayacağına inanıyordu ve göz alıcı bir görünüm elde etmek için her şhmetini göze alarak Usta Cemal'in atölyesine gitti. Ela, prensin ziyaretinden haberdar oldu ve büyük bir heyecanla kıyafeti hazırladı.

Prens Cihan, Usta Cemal'in atölyesine adım attığında, gözlerine inanamadı. Altın iplikli kıyafet, sarayın en nadide taşlarıyla yarışacak kadar etkileyiciydi. Prens, bu eşsiz kıyafeti giymek için sabırsızlanıyordu.

Ela, prensin önünde kıyafeti sergiledi. Prens Cihan, kıyafeti dikkatlice inceledi ve ardından giymek için izin istedi. Ela, prensin üzerinde altın iplikli kıyafetin nasıl bir etki yaratacağını merak ediyordu.

Prens Cihan, kıyafeti giydikten sonra aynaya baktı ve gördüğü manzara karşısında büyülendi. Kıyafet, prensin üzerinde ışıltılı bir şekilde parlıyor ve ona olağanüstü bir zarafet kazandırıyordu. Sarayın ışıkları altında dans eden altın iplikler, prensin etrafında bir peri masalı havası yaratıyordu.

Haberler kısa sürede sarayda yayıldı ve herkes, prensin altın iplikli kıyafetiyle görüşmek ve onu giyerken izlemek için sıraya girdi. Prens Cihan, kıyafetiyle adeta bir efsaneye dönüşmüştü.

Ancak, işlerin göründüğü gibi olmadığını fark eden kötü niyetli bir danışman olan Bayram, bu durumu kendi lehine kullanmaya karar verdi. Bayram, prense yaklaşıp, "Prensim, bu kıyafet sadece saf ve temiz insanların görebileceği bir özelliğe sahip. Eğer bunu taşıyabiliyorsan, gerçek bir lider olduğunu kanıtlamış olursun" dedi.

Prens Cihan, halkının onayını kazanmak ve liderlik yeteneklerini kanıtlamak istediği için bu teklifi kabul etti. Fakat aslında, kıyafet hiçbir sihirli özelliğe sahip değildi. Sadece altın iplikleriyle şaşaalı bir görüntü yaratıyordu.

Ertesi gün, sarayın halk meydanında toplanan binlerce kişi, prensin altın iplikli kıyafetini görmek için sabırsızlanıyordu. Prens Cihan, kıyafeti giyip halkın önünde dolaşmaya başladı. İnsanlar, prensin muhteşem görünümüne hayran kaldılar ve onu alkışlarla övdüler.

Ancak, bir çocuk aniden bağırarak, "Prens çıplak! Prens çıplak!" dedi. İnsanlar şaşkınlık içinde duraksadı ve gerçeği görmeye başladı. Prens Cihan'ın altın iplikli kıyafeti aslında hiçbir şeyden ibaret değildi.

Halk arasında gülüşmeler yükseldi ve herkes aldatıldığını anladı. Prens, utancından yerin dibine geçmek istedi, ancak halk onun yanında durdu ve onu sevgiyle kucakladı. Çünkü prensin liderlik becerisinin altın ipliklerden değil, kalbindeki samimiyetten ve dürüstlükten geldiğini anlamışlardı.

Bu olaydan sonra, Ela'nın terzilik yeteneği daha da ü

Masalımızı Beğendiniz Mi?

Masalı Derecelendirmek için Bir Yıldıza tıklayın!

Ortalama Puan 0 / 5. Oy Sayısı: 0

Hiç Kimse Oy Vermedi, Bu Masala ilk Değerlendiren Siz Olun.

Masal Oku

Masal Oku, çocukların hayal gücünü geliştirir, eğlendirir ve öğrenmelerini sağlar. İyilik, adalet, cesaret gibi değerleri örneklerle göstererek çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlarlar. Masal okumak, çocukların hayal kurmalarını, kendilerini ifade etmelerini ve yeni fikirler üretmelerini teşvik eder. Ayrıca ebeveynlerle çocuklar arasında güçlü bir iletişim ve bağ kurulmasını sağlar. Masallar sadece eğitici değil, aynı zamanda eğlenceli zaman geçirmek için de önemlidir.

Bir Yorum

  1. Mehmet Özer Özdemir

    Harika bir masal öyküsü Ela’nın yeteneği ve çalışma azmi beni etkiledi. Prens Cihan’ın dürüstlüğü ve kalbindeki liderlik becerisi takdire şayan.

Başa dön tuşu