Dünya klasikleri ile ilgili Masallar

Ali Baba ve Kırk Haramilerin Sırrı

Bir zamanlar, ünlü bir masal anlatıcısı olan Dedemiz Hüseyin, küçük bir köyde yaşarmış. Köyün çocukları, her akşam, Hüseyin dedenin etrafında toplanır ve onun eşsiz hikayelerini dinlerlermiş. Bir gün, köyün en meraklı çocuklarından biri olan Ali Baba, masal anlatıcısını ziyaret etti ve derin bir merakla sordu:

"Dedeciğim, bize yeni bir hikaye anlatabilir misiniz? Belki de hiç duymadığımız bir masal olabilir mi?"

Dedemiz Hüseyin, gülümseyerek Ali Baba'ya baktı ve düşündü. Sonra, gözleri parlayarak şöyle dedi:

"Elbette, Ali Baba! Size daha önce hiç anlatılmamış bir masal anlatacağım. Hazır mısın?"

Ali Baba heyecanla başını salladı ve yerini aldı. Hüseyin dede, kollarını sallayarak hikayeye başladı:

"Uzun zaman önce, Ormanlar Ülkesi'nde güzel bir köyde yaşayan Ali Baba adında bir genç vardı. Ali Baba, hayatı boyunca maceradan maceraya atılmış biriydi. Bir gün, ormanda dolaşırken, yoğun bir sis bulutuyla karşılaştı. Sis dağıldığında, onu sırada taş kapılarla çevrili büyüleyici bir mağara bekliyordu."

Ali Baba'nın gözleri büyüdü ve merakla sordu:

"Dedeciğim, mağaranın içinde ne vardı?"

Dedemiz Hüseyin gizemli bir şekilde gülümsedi ve devam etti:

"Mağaranın içinde bir hazine vardı, Ali Baba. Ama bu, sıradan bir hazine değildi. İçerideki hazinenin sahibi, kırk haramiyeydi. Bu haramiler, kötülükleriyle ünlüydü. Ancak Ali Baba'nın yürekli ve zeki bir genç olduğunu bilmelisin."

Ali Baba, masal anlatıcısını dikkatlice dinliyordu. Heyecanla sordu:

"Peki, Dedeciğim, Ali Baba ne yapmış? Kırk haramiyelerin sırrını nasıl keşfetmiş?"

Dedemiz Hüseyin, ellerini havada ustalıkla oynatarak devam etti:

"Ali Baba, mağaranın gizli kapısını keşfetti. Kapıyı açmak için 'Açıl Susam Açıl' diyerek büyülü bir formül kullanması gerektiğini öğrendi. Bu formül, haramilerin sadece kendilerine ait olan büyülü sözcüktü. Ali Baba, bu sırrı korumak için kimseye bahsetmedi ve sadece susam adını taşıyan mağaranın kapısını açabildi."

Ali Baba, masal anlatıcısının sözlerine hayranlıkla kulak verdi. Ona bakarken sordu:

"Peki, Dedeciğim, Ali Baba nasıl bir hazine buldu? Ne oldu sonra?"

Dedemiz Hüseyin, Ali Baba'ya doğru eğilip sırrını paylaştı:

"Ali Baba, mağaranın içinde kocaman altınlar, değerli mücevherler ve paha biçilemez hazineler buldu. Bu büyük serveti akıllıca yönetti ve yoksul köylüler için yardım etmeye başladı. Kırk haramiyenin haberi olmadan, onlardan aldığı zenginlikle köyün dört bir yanında iyilik dağıttı."

Ali Baba gözleri parlayarak sordu:

"Peki Dedeciğim, kırk haramiyeler ne zaman bu sırrı öğDedemiz Hüseyin, gizemli bir şekilde devam etti:

"Kırk haramiyeler, uzun süre boyunca hazineyi korurken Ali Baba'nın yardımlarını fark etmedi. Ancak bir gün, haramilerden biri dikkatlice gözlem yaparken Ali Baba'nın davranışlarında şüpheli bir değişiklik fark etti. İncelediği sonunda, köydeki yoksullara yapılan yardımların ardında Ali Baba'nın olduğunu keşfetti."

Ali Baba, masal anlatıcısının sözlerini merakla beklerken sordu:

"Dedeciğim, ne oldu sonra? Kırk harami Ali Baba'yı yakaladı mı?"

Dedemiz Hüseyin, ses tonunu biraz düşürerek devam etti:

"Evet, Ali Baba'nın iyilikleri kırk haramiyenin dikkatini çekti ve bir gece ansızın köye saldırdılar. Fakat Ali Baba, zekası ve cesaretiyle donanmıştı. Yardım istemeye gitmek yerine, kendi kendine bir plan oluşturdu."

Ali Baba'nın gözlerinde kararlılık belirdi ve dedesine sordu:

"Peki Dedeciğim, Ali Baba nasıl başardı?"

Dedemiz Hüseyin gülümseyerek devam etti:

"Ali Baba, kırk haramiyenin liderinin adını öğrenmek için onları gizlice takip etti. Sonunda, liderin adının Kasım olduğunu keşfetti. Ali Baba, mağaranın kapısına geldiğinde 'Açıl Susam Açıl' dedi ve içeri girdi. Ancak haramileri beklemekteydi. Onlarla savaşmak için cesaretini topladı."

Ali Baba, masal anlatıcısının sözlerine hayranlıkla dinledi ve heyecanla sordu:

"Peki, Dedeciğim, Ali Baba kırk haramiyelerle nasıl başa çıktı?"

Dedemiz Hüseyin, anlatmasını sürdürdü:

"Ali Baba, zekası ve cesaretiyle haramileri tek tek alt etti. Elindeki silahı kullanarak onlara karşı koydu ve sonunda liderleri Kasım'ı da yendi. Kırk harami teslim oldu ve köye geri döndüler."

Ali Baba, masal anlatıcısını büyük bir sevinçle dinliyor ve soruyu sormaktan alamıyordu:

"Dedeciğim, sonra ne oldu? Ali Baba'nın macerası burada mı bitti?"

Dedemiz Hüseyin gülerek yanıtladı:

"Hayır, Ali Baba'nın macerası burada bitmedi. Köy halkı, Ali Baba'nın cesaretini ve iyiliğini kutladı. O, halkın önderi haline geldi ve köyde adalet ve refahı sağlamak için çalıştı. İnsanlar ona minnettar kaldı ve Ali Baba, huzurlu bir yaşam sürdü."

Ali Baba, masal anlatıcısına minnettarlıkla baktı ve teşekkür etti:

"Dedeciğim, bu gerçekten harika bir masaldı! Ali Baba'nın cesareti ve iyiliği beni çok etkiledi. Teşekkür ederim."

Dedemiz Hüseyin gülümseyerek yanıtladı:

"Senin gibi meraklı bir çocuk için her zaman buradayım, Ali Baba. Başka bir masal anlatmamı ister misin?"

Ali Baba sevinçle başını sallayarak dedesine yaklaştı. O andan itibaren, Dedemiz Hüseyin'in eşsiz masalları köydeki çocuklarla büyülenmeye devam etti. Ve Ali Baba'nın cesaret dolu macerası da kuşaktan kuşağa aktarılan unutulmaz

Masalımızı Beğendiniz Mi?

Masalı Derecelendirmek için Bir Yıldıza tıklayın!

Ortalama Puan 0 / 5. Oy Sayısı: 0

Hiç Kimse Oy Vermedi, Bu Masala ilk Değerlendiren Siz Olun.

Masal Oku

Masal Oku, çocukların hayal gücünü geliştirir, eğlendirir ve öğrenmelerini sağlar. İyilik, adalet, cesaret gibi değerleri örneklerle göstererek çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlarlar. Masal okumak, çocukların hayal kurmalarını, kendilerini ifade etmelerini ve yeni fikirler üretmelerini teşvik eder. Ayrıca ebeveynlerle çocuklar arasında güçlü bir iletişim ve bağ kurulmasını sağlar. Masallar sadece eğitici değil, aynı zamanda eğlenceli zaman geçirmek için de önemlidir.

Bir Yorum

  1. Dilek Zileligil

    Masal çok güzeldi, Ali Baba’nın cesareti ve iyiliği beni de etkiledi. Teşekkür ederim dedeciğim

Başa dön tuşu