Yıkanmayı Sevmeyen Çocuk Masalı
Yıkanmayı Sevmeyen Çocuk Masalı: Bir zamanlar, temizlik konusunda oldukça dirençli bir çocuk yaşarmış. Adı Ali’dir ve yıkanmayı bir türlü sevmezmiş. Sabahları annesi onu yıkamak için çağırır, fakat Ali sadece başını sallar ve “Hayır, yıkanmak istemiyorum!” dermiş.
Ali’nin bu tutumu, onun arkadaşlarının da dikkatini çekmişti. Okulda herkes temiz kokulu ve pırıl pırıl giysilerle dolaşırken, Ali hep dağınık ve kirli görünürmüş. Arkadaşları ona tuhaf gözlerle bakar, bazen de uzak dururlarmış. Bu durum Ali’yi üzmeye başlamıştı.
Bir gün, Ali’nin okula giderken yolu ormanda bir masal kitabına rastlamış. Kitap üzerinde büyülü bir ışık parlıyormuş. Merakla kitaba uzanıp sayfalarını açan Ali, içinden bir sesin yükseldiğini duymuş: “Merhaba Ali! Ben Masalcı Canavarım. Sana bir hikaye anlatacağım, ancak önce seninle bir anlaşma yapmamız gerekiyor.”
Ali, şaşırmış bir şekilde kafasını sallayarak, “Anlaşma mı?” diye sormuş.
Masalcı Canavar devam etmiş: “Evet, evet, sakin ol. Anlaşma şu: Sana bir masal anlatacağım, ancak masalımdaki kahraman sen olacaksın. Seninle birlikte maceradan maceraya koşacağız, fakat her maceranın sonunda sana bir ipucu vereceğim. Bu ipucunu kullanarak yıkanmak için ilham almanı sağlayacağım!”
Ali düşünmeden kabul etmiş ve masala başlamışlar. Masalcı Canavarın büyülü anlatımıyla, Ali fantastik bir dünyaya adım atmış. İlk macerasında, devasa bir çam ağacına tırmanmışlar. Ağaçta, dalların arasında gizli bir şeyler olduğunu görmüşler. İpucunu bulmak için dikkatle ağacı karıştırmışlar ve sonunda küçük bir şişe bulmuşlar. Şişenin içinde ise rengarenk bir sabun köpüğü varmış.
Masalcı Canavar, “Bak Ali, bu şaşırtıcı sabun köpüğü senin için özel olarak hazırlandı. Yıkandığında ne kadar güzel koktuğunu ve temiz hissettiğini hatırlayacaksın,” demiş.
Ali, merakla sabun köpüğünü koklamış ve gerçekten de hoş bir koku olduğunu fark etmiş. Fakat hala tam olarak ikna olmamıştı.
Diğer maceralarında, Ali masalcıyla birlikte deniz altında yaşayan sihirli yaratıklarla tanışmış, gökyüzünde uçmuş ve bir ormanda kaybolmuş. Her maceradan sonra, masalcı ona yeni bir ipucu vermiş ve kendisini yıkamanın ne kadar harika bir his olduğuna inandırmaya çalışmış.
Sonunda, Ali’nin içindeki direnç kırılmış ve artık yıkanmanın keyfini keşfetmek istemiş. Eve döndüğünde annesine sarılarak, “Artık yıkanmak istiyorum!” demiş.
Annesi, şaşırmış bir şekilde gülümsemiş ve Ali’yi sevgiyle kucaklamış. Ali, banyoya gidip masalcının hediye ettiği sabun köpüğünü kullanmış. Suyun altında, her bir kabarcığın cildine dokunuşunu hissetti ve ne kadar temBu masalın devamında, Ali banyoda yıkanırken masalcının verdiği sabun köpüğüyle oynuyor ve ne kadar eğlenceli bir deneyim olduğunu keşfediyordu. Köpüklerin rengarenk olması ve hafif kokulu olmaları Ali’nin hoşuna gidiyordu.
Yavaşça suyu açarak saçlarını ıslatan Ali, masalcının ikinci ipucunu hatırladı. Masalcı Canavar ona demişti ki, “Ali, sana her bir maceradan sonra bir hazine vereceğim. Bu hazine, senin temizliği sevmeni sağlayacak.”
Ali’nin saçlarına şampuan sürdüğü anda, saçları yumuşacık ve pırıl pırıl bir hal aldı. Kendini sanki bir prens gibi hissetti. Suyla durularken, saçlarının arasından bir parlaklık fışkırdı ve küçük bir altın kolye parıltısı yere düştü.
Ali sevinçle kolyeyi kaldırdı ve masalcıya göstermek için annesine koştu. Annesi, Ali’nin yıkanma konusundaki değişimini fark etmiş ve mutlu bir şekilde ona sarıldı. Ali, “Anne, artık yıkanmayı seviyorum. Üstelik harika hediyeler de alıyorum!” dedi gülümseyerek.
Sonraki günlerde, Ali yıkanmanın keyfini çıkardı. Her banyoda, masalcının hediye ettiği ipuçlarını hatırlayarak yıkandı ve her seferinde farklı bir hazine buldu. Bir gün altın bilezik, diğer gün parlak bir taş ve bazen de rengarenk bir tüy gibi değerli eşyalar keşfetti.
Ali’nin arkadaşları, onun değişimini fark etti. Artık ona daha yakın olmayı tercih ediyorlardı. Ali, temiz ve bakımlı göründüğü için kendine güveni artmıştı. Okulda da dikkat çekmeye başlamıştı.
Masalcı Canavar, son bir macera için Ali’yi tekrar çağırdı. Bu macerada, Ali büyülü bir göle doğru yol aldı. Gölün sularında yıkanırken suyun altında canlı renklerde balıkların yüzerek dans ettiğini gördü.
Gölün ortasında, büyülü bir taş vardı. Masalcı Canavar, “Ali, bu taş sendeki değişimi simgeliyor. Artık temizlik konusunda bir kahraman oldun. Bu taşı al ve onu kalbinin en derin köşesine yerleştir. Kendini her zaman temiz ve bakımlı tutmak senin elinde,” dedi.
Ali, gölün kenarına çıkıp taşı aldı ve kalbine yerleştirdi. O günden sonra, temizlik konusunda özenli davrandı ve her zaman pırıl pırıl görünmek için çaba gösterdi.
Masalcı Canavarın sözleri gerçek oldu. Ali, yıkanmayı sevmezken nasıl da dirençli bir çocuk olduğunu unuttu. Artık temizlikle ilgili bir tutku geliştirmişti. Hem dışarıdan hem de içeriden güzel olan Ali, mutlu ve başarılı bir çocuk olarak büyüdü.
Ve masal burada sona eriyor, çocuklar. Ali’nin maceraları ve yıkanmayı sevme yolculuğu bize önemli bir ders veriyor: Temizlik bir görev değil, bir hazine kazanma fırsatıdır. Her birimiz temizlikle ilgilenmeli ve kendimize özen göstermeliyiz. Unutmayın, içtenlikle yıkanmak, bizlere iyi gelir.
Çok güzel bir masal, temizlik gerçekten değerlidir
Çocuklar için harika bir masal Temizlik önemli, hepimize iyi gelir. ️
Bu masalı okurken çocuklarımızın temizliği sevmesini ve iyi bir alışkanlık edinmesini umut ediyorum.