Altın Balta Masalı
Altın Balta Masalı: Bir zamanlar, uzak bir köyde yaşayan iyi kalpli bir marangoz varmış. Adı Ahmet’miş ve kendisiyle birlikte yaşayan küçük kızı Elif’i çok seviyormuş. Ahmet, köy halkına yardım etmek için çeşitli eşyalar yapıyordu. Marangozun en özel eşyası ise Altın Balta adında bir baltaydı.
Altın Balta büyülü bir alettir. Kullanıldığında ahşapları büyülü şekilde keser ve parlatırmış. Köyün diğer marangozları da bu baltayla yapılan eşyaların güzelliğine hayran kalırlarmış. Ancak Altın Balta’nın sırrını kimse bilemezmiş. Ahmet, baltanın sadece iyilik amacıyla kullanılması gerektiğini bilirmiş ve onu titizlikle korurmuş.
Bir gün, köyün zengin ve kibirli bir adamı olan Murat, Altın Balta’yı duymuş. Hemen Marangoz Ahmet’in yanına giderek baltayı istemiş. Ancak Ahmet, baltanın gücünü kötüye kullanabileceğinden endişe ederek Murat’ın talebini reddetmiş. Murat ise sinirlenmiş ve Altın Balta’yı almak için kötü planlar yapmış.
Gece yarılarına doğru Murat, Elif’in evine gizlice girmiş ve Altın Balta’yı çalmış. Elif, hırsızlığı fark ettiğinde babasına haber vermiş. Ahmet, kızının ağladığını görünce hemen harekete geçmiş ve baltayı geri getirmek için uzun bir yolculuğa çıkmış.
Ahmet, köyden ayrılıp ormanın derinliklerine doğru ilerlemiş. Yolda karşısına çeşitli engeller çıksa da cesareti ve azmiyle hepsini aşmış. Bir süre sonra, onu durduran büyük ve karanlık bir mağara görmüş. Mağaraya girmeden önce, yanında taşıdığı defterden yardım almaya karar vermiş.
Defterin sayfalarını çeviren Ahmet, bir yazı bulmuş: “Altın Balta’nın gücünü geri kazanmak için, içtenlikle dilek dilemen gerekiyor.” Ahmet hemen diz çökmüş ve yürekten dilek dilemiş: “Altın Balta, beni dinle! Sana sadece iyilik amacıyla hizmet edeceğim. Lütfen geri dön ve köyümüzdeki insanlara yardım etmemizi sağla.”
Birdenbire, mağaranın ortasında ışıltılı bir patlama olmuş. Ahmet’in gözleri kamaşmış ve birden kendini köyünde bulmuş. Altın Balta elinde parlayarak geri dönmüş. Köylüler merakla Ahmet’in başarısını izlemiş ve onun marifetlerine hayran kalmışlar.
Altın Balta’nın gücüyle, Ahmet köy halkına yardım etmeye devam etmiş. Evleri yeniden inşa etmiş, mobilyalar yapmış ve herkesin yüzünü güldürmüş. Köydeki insanlar, Ahmet’e minnettarlıkla bakarken Murat ise pişmanlık içinde kıvranıyormuş.
Sonunda, Murat Ahmet’in yanına giderek ondan özür dilemiş ve geçmişte yaptığı hatalardan ders aldığını söylemiş. Ahmet, Murat’ın samimiyetini hissetmiş ve ona ikinci bir şans vermiş. Murat, eski hırslarından arınmış olarak köy halkına yardım etmeye başlamış.
Böylece, Altın Balta’nin gücüyle birlikte köy daha da refahlaşmış, insanlar arasında dayanışma ve sevgi artmıştır. Ahmet ve Elif, köylerindeki değişimi gururla izlerken, hikayeleri tüm yakınlardaki köylere yayılmış.
Bir gün, uzak bir ormanda yaşayan bilge bir peri, Altın Balta’nın efsanesini duymuş. Peri, marangoz Ahmet’in yürek dolu dileğine şahit olmuş ve onun saflığını takdir etmiş. Kendisi de iyilik prensiplerine inanan peri, Altın Balta’yı kullanmak için Ahmet ile buluşmaya karar vermiş.
Peri, kır saçları ve inci gibi beyaz elbisesiyle köye varmış. İnsanları büyüleyen bir güzelliği vardı. Ahmet, periyi görünce saygıyla eğilmiş ve Altın Balta’yı ona sunmuş. Ancak peri gülümseyerek baltayı geri vermiş ve şöyle demiş:
“Ahmet, senin temiz kalbin ve dürüst niyetinle bu büyülü baltayı koruman beni çok etkiledi. Dünyada daha fazla iyilik yapman gerekiyor. Bu yüzden seninle bir anlaşma yapmak istiyorum.”
Ahmet merakla periye bakarken, peri devam etmiş: “Altın Balta’yı sana emanet edeceğim, ancak seninle birlikte gezegenin farklı bölgelerine gitmemiz gerekiyor. Oradaki insanlara yardım edeceğiz. Ancak Altın Balta’yı kullanırken sadece ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için kullanmalısın.”
Ahmet gözlerini parlatarak periyi dinlemiş ve kabul etmiş: “Evet, onurla kabul ediyorum. Köyümde yaptığım iyiliklerin ötesinde, dünyanın dört bir yanındaki insanlara yardım etmek istiyorum.”
Peri memnun bir şekilde gülümsemiş ve elini Ahmet’in başına koymuş. O an, ikisi birbirine bağlanmış ve büyük bir ışıkla ortadan kaybolmuşlar.
Bir süre sonra, Ahmet ve peri farklı ülkelerde, farklı kültürlerin içinde yolculuk etmeye başlamışlar. Her yerde karşılaştıkları sorunları çözmüş, evsizlere barınaklar yapmış, açlara yemek vermiş ve hastalıklı insanlara şifa dağıtmışlar. Altın Balta’nın gücüyle yapılan bu iyilikler, halklar arasında umut ve sevgi köprüleri kurmuş.
Yıllar geçtikçe, Ahmet ve peri dostluğu efsaneleşmiş. Herkes onları “İyilik Yolcuları” olarak anarmış. Hikayeleri günbegün büyümüş ve nesilden nesile aktarılmış.
Sonunda, uzun bir süre sonra Ahmet ve peri köye geri dönmüşler. Köy halkı onları sevinçle karşılamış ve minnettarlıklarını dile getirmişler. Ahmet’in marangoz atölyesi yeniden canlanmış ve Elif, babasının izinden giderek kendi marangoz sanatını geliştirmiş.
Altın Balta, Ahmet ve Elif’in ellerinde her zaman iyilik için kullanılmış. Köydeki insanlar da işbirliği içinde birlikte yaşamayı öğrenmişler. Herkesin kalbinde sevgi ve merhamet var olduğu müddetçe, Altın Balta’nın büyülü gücü sonsuza dek devam edecektir.
Bir masal dolusu iyilik ve sevgi ️
Harika bir masal, içinde güzellik ve sevgi dolu bir hikaye var.
İyilik ve sevgiyle dolu bir masal ️